MEB Raporu: Dini ve mesleki eğitime öncelik, temel eğitimde gerileme

Milli EÄŸitim Bakanlığı’nın (MEB) 2023 Faaliyet Raporu, eÄŸitimdeki endiÅŸe verici bir tabloyu gözler önüne seriyor. Rapora göre, bakanlığın yatırımları büyük ölçüde dini ve mesleki eÄŸitime ayrılırken, temel eÄŸitimde ise düşüş yaÅŸanıyor.

Raporda dikkat çeken en önemli nokta, MEB’in “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” kapsamında dini eÄŸitime verdiÄŸi önem. Bakanlık, dini ağırlıklı bir müfredat hazırlamaya çalışırken, raporda da bu modelin amacı “her bir öğrencimizin milli ve manevi hasletlerimizle yetiÅŸtirilmelerini saÄŸlamaktır” ÅŸeklinde ifade ediliyor.

MEB’in yatırımlarının dini ve mesleki eÄŸitime kayması, temel eÄŸitimde gerilemeye yol açıyor. Rapora göre, okulöncesi ve ilköğretimdeki öğrenci oranı %57’de kalmış durumda. Bakanlık bu düşüşü depremlere baÄŸlasa da, yıllardır devam eden eÄŸitimdeki genel sorunlar göz ardı edilemez.

Sözleşmeli Öğretmen Sayısı Artıyor:

EÄŸitimde düşük ücretlerle çalıştırılan sözleÅŸmeli öğretmenlerin sayısı da artmaya devam ediyor. 2023 yılında 2022’ye göre daha fazla sözleÅŸmeli öğretmen ataması yapılması, eÄŸitimde güvencesiz çalışmanın yaygınlaÅŸtığını gösteriyor.

Rapordan dikkat çeken bir diÄŸer detay ise tekli eÄŸitimdeki öğrenci oranlarındaki farklılıklar. Anadolu imam hatip liselerinde tekli eÄŸitimdeki öğrenci oranı %98,68 iken, ilkokul ve okulöncesi okullarında bu oran %57,47’ye düşüyor. Ortaokullarda da tekli eÄŸitim oranı %64,43 iken, imam hatip ortaokullarında bu oran %87,83’e yükseliyor.

MEB’in 2023 Faaliyet Raporu, laik bir eÄŸitim sisteminin temel ilkelerinden uzaklaÅŸtığını gösteriyor. Dini eÄŸitime verilen aşırı önem ve temel eÄŸitimdeki gerileme, eÄŸitimde eÅŸitlik ve fırsat eÅŸitliÄŸi ilkelerini zedeliyor. ÇaÄŸdaÅŸ ve seküler bir bakış açısıyla, eÄŸitimin her alanda eÅŸit ve laik bir ÅŸekilde sunulması gerektiÄŸi unutulmamalıdır.

Eğitim sistemi, her bireyin kendi inanç ve değerlerine saygı duyarak, laik ve bilimsel bir çerçevede geliştirilmelidir. Dini ve mesleki eğitim, temel eğitimin yanında tamamlayıcı bir rol oynamalı, temel eğitimin ihmal edilmesine yol açmamalıdır.

Eğitimde asıl hedef, her öğrenciye en iyi imkanları sunarak, onları özgür düşünceli, sorgulayabilen ve topluma katkıda bulunabilecek bireyler olarak yetiştirmek olmalıdır. Bunu başarmak için eğitimde kalitenin artırılması, öğretmenlerin statüsünün iyileştirilmesi ve eğitimde eşitlik ve fırsat eşitliği ilkelerinin gözetilmesi şarttır.

NHY, Eda Kaya