Gerçekler ve Sosyal Güvenlik Sistemleri: Aziz Çelik’in Değerlendirmesi

Ekonomist Aziz Çelik’in belirttiği gibi, “gelişmiş” ülkelerde dört çalışanın bir emekliyi finanse ettiği iddiası, günümüz koşullarında geçerliliğini yitirmiş bir yaklaşımdır. Çelik, bu oranın 1,3 ile 2,2 arasında değiştiğini belirterek, bu ülkelerdeki sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliğinin aslında kamu katkısı ve harcamalarıyla sağlandığını vurguluyor. Bu durumu daha somut bir şekilde ortaya koymak için Avrupa Birliği’nin (AB) verilerine bakmak yerinde olacaktır.

Sosyal Güvenlik Sistemleri ve Çalışan-Emekli Oranı

Avrupa Birliği ülkelerinde sosyal güvenlik sistemleri, yaşlanan nüfus ve azalan doğurganlık oranları nedeniyle ciddi bir baskı altında. AB’nin Eurostat verilerine göre, birçok ülkede çalışan başına düşen emekli sayısı hızla artıyor. Bu da, eski aktüeryal denge hesaplamalarının artık geçerli olmadığını gösteriyor.

Örneğin, Almanya’da 2023 itibarıyla çalışan başına düşen emekli sayısı yaklaşık 2,1’dir. Fransa’da bu oran 1,7, İtalya’da ise 1,5 civarındadır. Bu veriler, dört çalışanın bir emekliyi finanse ettiği modelin Avrupa’nın önde gelen ekonomilerinde geçerli olmadığını açıkça ortaya koyuyor.

Sosyal Güvenliğe Kamu Katkısının Önemi

AB’deki sosyal güvenlik sistemlerinin sürdürülebilirliğinin ardında yatan en önemli faktör, sosyal güvenliğe yapılan kamu katkısıdır. Çoğu AB ülkesi, sosyal güvenlik sistemini sadece çalışanların ve işverenlerin primleriyle finanse etmek yerine, kamu bütçesinden önemli miktarda destek sağlamaktadır. Örneğin, Almanya’da sosyal güvenlik harcamalarının yaklaşık yüzde 30’u kamu bütçesinden karşılanmaktadır. Bu oran, Fransa’da yüzde 40’a, İtalya’da ise yüzde 45’e kadar çıkmaktadır.

Kamu Harcamalarının Rolü

Sosyal güvenlik sistemlerine yönelik kamu harcamaları, emekli maaşlarının sürdürülebilirliğini ve sosyal devlet anlayışını korumak adına hayati öneme sahiptir. AB ülkelerinde emekli maaşlarının finanse edilmesinde kamu katkısı önemli bir rol oynar. Bu katkı, sistemin finansal dengeye ulaşmasını sağlar ve çalışanların üzerindeki prim yükünü hafifletir.

Ekonomist Aziz Çelik’in vurguladığı gibi, “gelişmiş” ülkelerde dört çalışanın bir emekliyi finanse ettiği iddiası gerçek dışıdır. Avrupa Birliği verileri de bu durumu desteklemektedir. Sosyal güvenlik sistemlerinin sürdürülebilirliği, büyük ölçüde kamu katkıları ve sosyal güvenlik için ayrılan kamu harcamalarına dayanmaktadır. Bu bağlamda, sosyal güvenlik sistemlerinin gelecekteki sürdürülebilirliğini sağlamak için kamu katkısının artırılması ve sosyal güvenlik harcamalarının dikkatle planlanması kritik öneme sahiptir.