Polonez İşçileri Direnişte: Sendikalaşma Mücadelesi ve Gıda Sektöründe İş Cinayetleri

İstanbul’un Çatalca ilçesinde, 19 Temmuz’dan bu yana Tekgıda-İş Sendikası’na üye Polonez işçileri, insanca çalışma koşulları ve sendikal hakları için direnişlerini sürdürüyor. Ürdün menşeli bir sermayenin sahip olduğu Polonez, sucuk ve salam gibi işlenmiş gıda üreten bir firma olarak bilinir. Ancak işçiler, asgari ücretle, fazla mesai ücreti almadan ve haftalık izin kullanmadan çalıştırıldıklarını belirtiyor. Bu talepler doğrultusunda, toplu iş sözleşmesi için gereken çoğunluğa ulaşılsa da, patronun ‘küçülmeye gidiyoruz’ diyerek 13 işçiyi işten çıkarmasıyla kriz başladı.

İşten çıkarmaların ardından üretimi durduran işçilerin direnişini kırmak için patron, dışarıdan günlük işçi getirme ve mevcut işçilere maaş zammı vaatlerinde bulundu. Buna rağmen, toplamda 135 işçi kod-46 gerekçesiyle işten çıkarıldı. Kod-46, hırsızlık ve yüz kızartıcı suçları işaret eden bir kod olup, sendikalaşma haklarını kullanan işçilerin bu şekilde itham edilmesi tepkilere neden oldu. Ayrıca, direnişe yönelik polis müdahalesi işçilerin çocuklarıyla birlikte biber gazlı ve joplu müdahaleye maruz kalmalarına yol açtı.

Türkiye’de Yoksulluk ve Eşitsizlik Artıyor

Bu direniş, Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik krizi de gözler önüne seriyor. Türk-İş, BİSAM ve İPA verilerine göre dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 19-20 bin TL’ye, yoksulluk sınırı ise 60-65 bin TL’ye yükselmiş durumda. Asgari ücretle çalışan işçiler, açlık sınırının altında yaşam mücadelesi veriyor. Mutfak enflasyonunun yüzde 65’e ulaştığı bir dönemde, gıda fiyatları sürekli artıyor ve yoksulluk daha da derinleşiyor.

Polonez işçilerinin mücadelesi, gıda sektöründeki iş cinayetlerine de dikkat çekiyor. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG) verilerine göre, son on bir yılda gıda sektöründe en az 407 işçi hayatını kaybetti. Bu ölümlerin nedenleri arasında ezilme, yüksekten düşme, zehirlenme, trafik kazaları ve patlamalar bulunuyor. İSİG raporlarına göre, ölen işçilerin yüzde 97’si sendikasızdı. Özellikle çocuk işçi ölümleri ve göçmen işçilerin durumu konusu büyük endişe yaratmakta.

Polonez işçileri, sendikalı olarak işlerine geri dönmek ve haklarını almak için mücadeleye devam ediyor. Bu direniş, sadece bir ücret meselesi değil, aynı zamanda bir onur mücadelesi. İSİG Meclisi de direnişi selamlayarak, toplumu işçilere destek olmaya çağırıyor. Toplumun her kesiminden insanların, dayanışma içinde Polonez işçilerinin sesini duyurması önem arz ediyor. Polonez işçileri, süregelen hak ihlallerine karşı direniyor ve bu direniş, Türkiye genelinde işçilerin yaşadığı zorlukları ve hak mücadelesini sembolize ediyor.