Türkiye’de son yıllarda maden sektöründe yaşanan felaketler, çevre sorunlarının vurgulanması gereken bir gerçeği bir kez daha ortaya koyuyor. Bu felaketlerden biri de Erzincan İliç’te yaşandı ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz’ın açıkladığı belge, eski Çevre Bakanı Murat Kurum’un sorumluluğunu gündeme getirdi.
İliç’teki altın madeninde meydana gelen felaket, siyanürlü atık havuzunun çökmesi sonucu büyük bir çevre kirliliğine ve can kayıplarına yol açtı. Ancak, felaketin ardındaki gerçekler, sadece çevre kirliliğiyle sınırlı değil. Deniz Yavuzyılmaz’ın açıkladığı belge, felaketin yığın liçi onay belgelerinin eski Çevre Bakanı Murat Kurum tarafından verildiğini gösterdi. Bu durum, felaketin sorumluluğunun siyasi bir figür olan Murat Kurum’a dayandığını açıkça ortaya koyuyor.
Belgeye göre, Anagold Madencilik A.Ş.’nin işlettiği altın madeninin 4. Faz Yığın Liçi Tesisi’nin Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu Kararı, 13 Eylül 2022 tarihinde Murat Kurum tarafından onaylandı. Bu onayın ardından yaşanan felaket, sadece bir tesadüf değil, doğrudan sorumluluğu belirlenebilen bir olaydır.
Murat Kurum’un onayı, çevre felaketinin önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınmadığını ve denetimlerin yetersiz olduğunu açıkça göstermektedir. Çevre Bakanı olarak, Murat Kurum’un görevi, çevreyi korumak ve çevre felaketlerini önlemek olmalıyken, verilen belge, bu görevin ihmaliyle karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor.
İliç maden felaketi, sadece bir olayın yansıması değil, daha büyük bir sorunun göstergesidir. Madencilik sektöründeki denetim eksikliği ve çevre duyarlılığının yetersizliği, benzer felaketlerin tekrar yaşanmasına zemin hazırlıyor.
- TBMM’de Kadına Yönelik Şiddet Önergesi Reddedildi - 21 Kasım 2024
- Putin’den Çatışma Açıklaması: Ukrayna’daki Durum Küresel Bir Nitelik Kazandı - 21 Kasım 2024
- Kapıların Ardındaki Hayat: Sibel Saçık’ın Eserine Dair - 21 Kasım 2024