Yerel siyaset, toplumun çeşitli kesimlerini doğrudan etkileyen kararların alındığı önemli bir platformdur. Ancak kadınların bu alanda daha az temsil edilmesi, cinsiyet eşitliği mücadelesinde önemli bir engel olarak karşımıza çıkıyor.
14 Mayıs’taki parlamento seçimi sonrası 600 sandalyeli Türkiye Büyük Millet Meclisinde (TBMM) kadınların oranı ÅŸimdiye kadarki en yüksek seviye olan yüzde 19,83’e ulaÅŸmışken, yerel siyasette çok daha düşük olması dikkat çekici bir durum olarak öne çıkıyor.
Türkiye Ä°statistik Kurumu’nun verilerine göre, ülkemizin nüfusunun yarısını oluÅŸturan kadınlar, yerel siyasette genellikle yüzde 3 civarında bir temsil oranına sahiptirler. Bu oranın parlamento seçimlerine kıyasla oldukça düşük olması, kadınların yerel yönetimlerdeki etkilerinin sınırlı olduÄŸunu göstermektedir.
2019 yerel seçimlerinde, 8 bin 257 belediye baÅŸkan adayının sadece 652’si kadın olmuÅŸ ve seçilen kadın baÅŸkanların oranı yüzde 3’ü geçmemiÅŸtir. Bu rakamlar, kadınların yerel siyasetteki temsilinin ciddi ÅŸekilde düşük olduÄŸunu göstermektedir.
Dünya Ekonomik Forumu’nun yayınladığı 2023 Küresel Cinsiyet EÅŸitsizliÄŸi Endeksi’ne göre Türkiye, 146 ülke arasında 129. sırada yer alıyor. Bu rapor, cinsiyet eÅŸitsizliÄŸindeki deÄŸiÅŸiklikleri dört temel alanda ölçmektedir: ekonomik katılım ve fırsat, siyasi etki, eÄŸitimsel kazanım ve saÄŸlık ve hayatta kalma. Türkiye siyasi nüfuz açısından 146 ülke arasında 118. sırada yer alsa da ekonomik katılım ve siyasi nüfuz, cinsiyet eÅŸitsizliÄŸinin en güçlü hissedildiÄŸi alanlar olarak karşımıza çıkıyor.
Kadın örgütlerine göre, yerel siyasette kadın temsilinin az olmasının birkaç nedeni bulunmaktadır. Öncelikle, siyasi partilerin kadın adaylara destek verme konusundaki tutumları önemli bir etken olarak göze çarpmaktadır. Birçok kadın aday, siyasi partilerin listelerine girmekte zorlanmakta ve bu durum da kadınların siyasi arenaya girişini engellemektedir.
EÅŸitlik İçin Kadın Platformu Gönüllüsü Gülnur Aksop‘a göre, kadın adayların seçilmesi konusunda daha katı kriterler uygulanmaktadır. Bu durum, kadınların siyasi arenaya katılımını zorlaÅŸtırmakta ve onların siyasette daha az aktif olmalarına neden olmaktadır.
Bununla birlikte, yerel siyasetin finansmanının büyük ölçüde belediyelerin elinde olması da kadınların bu alana girişini kısıtlayıcı bir faktör olarak göze çarpmaktadır. Belediyelerin kontrolündeki finansmanın büyüklüğü ve bu finansmanın genellikle erkeklerin kontrolünde olması, kadınların yerel siyasette daha az temsil edilmesine neden olabilmektedir.
Küresel EÅŸitlik ve Kapsayıcılık Ağı BaÅŸkanı AyÅŸe Kaşıkırık’a göre, yerel siyasetin kadınlar için daha az eriÅŸilebilir olduÄŸunu düşünmek yanlış olabilir. Ancak, toplumsal cinsiyet rolleri ve finansal zorluklar gibi nedenlerle, kadınların yerel siyasette temsilinin düşük olduÄŸu görülmektedir.
Yerel siyasette kadın temsilinin az olması, cinsiyet eşitliği mücadelesinde önemli bir engel olarak değerlendirilmektedir. Kadınların siyasi arenada daha fazla yer alabilmesi için, siyasi partilerin aday seçim süreçlerinde daha fazla kadına yer vermesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik politikaların uygulanması gerekmektedir.
NHY, Leyla Direnç / DW Türkçe
- Tayfun Kahraman’a Yapılan Kötü Muamele: Görüntüler Ortaya Çıktı - 21 Aralık 2024
- Gazeteciler Cemiyeti’nden Gözaltılara Sert Tepki - 21 Aralık 2024
- Mersin’de Kadın Cinayeti - 21 Aralık 2024