Kadın cinayetlerinde devletin yükümlülüklerini yerine getirmediği eleştirisi büyüyor
Kadın Dayanışma Komiteleri, koruma ve uzaklaştırma kararlarına rağmen öldürülen kadınları gündeme taşıyarak İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’yı sert bir dille eleştirdi. Sosyal medya üzerinden yapılan açıklamada, “Kadınlar onar onar ‘rağmen öldürülürken’ sen neredesin, İçişleri Bakanı?” sorusu yöneltildi. Komiteler, art arda gelen kadın cinayetlerinin ardından İçişleri ve Adalet Bakanlığı’nın ihmalkâr ve işlevsiz politikalarının, kadınları katilleriyle baş başa bıraktığını savundu.
“Devlet Kadınları Kaderine Terk Ediyor”
Kadın Dayanışma Komiteleri’nin açıklamasında, İstanbul Şişli’de Bahar Aksu, Samsun’da Emine Akpınar, Muğla Menteşe’de Senem Kıvrık ve Ankara’da Mine Nur Ala’nın uzaklaştırma kararlarına rağmen öldürüldüğü hatırlatıldı. Açıklamada, yalnızca 2024 yılında en az 18 kadının benzer şekilde koruma ya da uzaklaştırma kararına rağmen öldürüldüğü belirtildi.
2024 Aralık ayında “Koruma altındaki kadınlar nasıl öldürülüyor?” sorusuna Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un verdiği cevap da tekrar hatırlatıldı: “2021’den bu yana tedbir kararlarına rağmen 131 kadın öldürüldü.” Kadın örgütleri ise bu sayının resmi verilerle sınırlı olduğunu, basına yansımayan pek çok vakayla gerçek sayının daha yüksek olabileceğini söylüyor.
“Kolluk Kuvvetleri Kadınları Oyalıyor, Yargı Kaderine Terk Ediyor”
Komiteler açıklamasında, kadınların şiddet gördüğü kişilere karşı koruma veya uzaklaştırma kararı almaya çalışırken büyük engellerle karşılaştığına dikkat çekti. Sürecin tıkandığı her aşama tek tek anlatıldı: “Kolluk güçleri kadınları adli makamlara yönlendiriyor, adli makamlar ise kadınları kendi kaderine terk ediyor. Kadınlar ‘tehlike altındayım’ dediğinde onları korumakla yükümlü olan mekanizmalar işlemediği için kadınlar katilleriyle baş başa kalıyor.”
Kadın Dayanışma Komiteleri’nin çağrısı net: “Bu ülkede kadınlar, şiddet uygulayan erkeğe karşı devletten koruma talep ederken yalnız bırakılıyor. Şiddet öncesi, şiddet anı ve sonrası arasında devletin herhangi bir sorumluluk almadığı bir boşluk var. Bu boşluk kadınların ölümüne neden oluyor.”
Bakan Yerlikaya’ya Soru: “Tedbir Varsa Bu Kadınlar Nasıl Öldürülüyor?”
Açıklamanın hedefinde doğrudan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya vardı. Kadın örgütleri, bakanlığın koruma ve önleme yükümlülüklerini yerine getirmediğini belirtti. “Tedbir kararları neden uygulanmıyor? Bu kararları denetlemesi gereken kolluk kuvvetleri ne yapıyor? Bakanlıklar hangi veriye göre hangi önlemi aldığını iddia ediyor?” gibi sorular yöneltilerek kamuoyuna açık yanıt talep edildi.
Kadın Dayanışma Komiteleri’nin çağrısı yalnızca İçişleri Bakanı’na değil, aynı zamanda yargı mekanizmalarına ve hükümetin kadın politikalarına da yöneltiliyor. “Kadınların yaşam hakkını garanti altına almakla yükümlü olan devlet organları, kadınların şikayetlerini ciddiye almadığı, adım atmadığı ve failleri koruduğu sürece bu ölümler politik ölümlerdir” denildi.
Kadın Cinayetleri Politikadır: Hesap Soracağız
Son dönemdeki vakaların gösterdiği ortak tablo, uzaklaştırma ve koruma kararlarının yalnızca kâğıt üzerinde kaldığını ortaya koyuyor. Kadın örgütleri, “Bu cinayetlerin her biri önlenebilir ölümlerdi. Devlet sorumludur. Bakanlar sorumludur. Sadece katiller değil, görevini yapmayan kamu yetkilileri de bu cinayetlerin faili konumundadır” diyerek mücadeleye devam edeceklerini vurguladı.
Kadın Dayanışma Komiteleri, önümüzdeki günlerde koruma kararlarının uygulanması, kolluk kuvvetlerinin etkin gözetimi ve kadınların beyanının esas alınması için yurt genelinde protestolar ve basın açıklamaları düzenlemeye hazırlanıyor.
İlgili diğer kadın örgütleri de İçişleri ve Adalet Bakanlıklarına açık çağrılar yaparken, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin etkilerine de sıkça vurgu yapıyor. Hatırlatmakta fayda var: Türkiye, kadına yönelik şiddeti önlemeye dönük en kapsamlı uluslararası sözleşme olan İstanbul Sözleşmesi’nden 2021 yılında Cumhurbaşkanı kararıyla çekilmişti.
Devletin bu alandaki ihmalleri devam ettikçe, kadın cinayetleri politiktir sözü yalnızca bir slogan olmaktan çıkıyor, bu ülkedeki kadınların her gün yaşadığı bir gerçekliğe dönüşüyor.
- Gerçekliğin Durağan Maskesi: Parmenides - 22 Mayıs 2025
- Gazeteci İsmail Arı Hakkında Soruşturma: Gizlilik Kararıyla İfade Dahi Alınmadı - 21 Mayıs 2025
- Giresun’un Yüzde 85’i Maden Sahası: Karadeniz Doğası Vahşi Madenciliğin Kıskacında - 21 Mayıs 2025