Ekonomist Mahfi Eğilmez, kişisel blogu Kendime Yazılarda yayımladığı “Asgari Ücretten Boğaz Tokluğuna Çalışma Ücretine” başlıklı yazısında, 2025 yılı için belirlenen 22.104 TL’lik asgari ücreti detaylı bir ekonomik analizle eleştirdi. Eğilmez, asgari ücretin yalnızca gıda ihtiyaçlarını karşılayabildiğini, diğer temel ihtiyaçları göz ardı ettiğini belirterek, mevcut düzenin çalışanların yaşam standartlarını giderek daha fazla gerilettiğini vurguladı.
Asgari Ücretin Yönetmelik Hükümleri ve Gerçekler
Eğilmez, yazısında 4857 sayılı İş Kanunu’na bağlı Asgari Ücret Yönetmeliği’ne atıfta bulunarak, asgari ücretin işçilerin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını karşılaması gerektiğini hatırlattı. Ancak 2025 yılı için belirlenen 22.104 TL’lik asgari ücretin bu kriterleri karşılamaktan uzak olduğunu söyledi.
TÜRK-İŞ’in Kasım 2024 verilerine göre, dört kişilik bir aile için açlık sınırının 20.562 TL, yoksulluk sınırının ise 66.976 TL olduğunu belirten Eğilmez, mevcut asgari ücretin açlık sınırına dahi yaklaşamadığını dile getirdi.
Enflasyon ve Asgari Ücret Artışı Arasındaki Çelişki
2024 yılı enflasyon oranının %60 civarında gerçekleştiğini, 2025 için ise enflasyonun %30 olarak tahmin edildiğini aktaran Eğilmez, bu veriler ışığında asgari ücretteki artışın en az %45 olması gerektiğini hesapladı. Eğilmez’e göre, bu durumda asgari ücretin en az 24.653 TL’ye yükseltilmesi gerekiyordu. Ancak yapılan %30,01’lik artış, bu hesaplamaların oldukça gerisinde kaldı.
Eğilmez, devletin yeniden değerleme oranını %43,93 olarak belirlediğini, buna karşın asgari ücret artış oranını %30 ile sınırlandırmasının ekonomik ve sosyal açıdan çelişkili olduğunu ifade etti. Bu durumun, çalışan kesimin reel gelirinin giderek daha fazla erimesine neden olduğunu belirtti.
Asgari Ücretin Karşılayabildiği ve Karşılayamadığı İhtiyaçlar
Mahfi Eğilmez, yaptığı hesaplamalarla asgari ücretin yalnızca gıda harcamalarını karşılayabileceğini, barınma, ulaşım, sağlık ve eğitim gibi diğer zorunlu ihtiyaçları ise karşılayamadığını ortaya koydu. Eğilmez, bu durumu şöyle özetledi:
“Asgari ücretin yönetmelikte tanımlanan zorunlu ihtiyaçları karşılamaktan uzak olduğu açıkça görülüyor. Bugün itibarıyla asgari ücret, bırakın yoksulluk sınırını, açlık sınırına dahi ulaşamıyor. Bu nedenle, asgari ücret artık ‘boğaz tokluğuna çalışma ücreti’ne dönüşmüştür.”
Asgari Ücretin Ekonomik ve Toplumsal Etkileri
Eğilmez, yazısının sonunda, enflasyonla mücadelenin yalnızca emekçi sınıfının omuzlarına yüklenemeyeceğini vurguladı. Mevcut ekonomik düzenin toplumsal eşitsizliği artırdığını belirten Eğilmez, şöyle dedi:
“Emeğin karşılığının giderek küçüldüğü bir ekonomik düzen içinde enflasyonun yükünü sadece çalışan kesimin sırtına yüklemek, adil bir çözüm değildir. Asgari ücret en azından yeniden değerleme oranı esas alınarak artırılmalı ve çalışanların yaşam standartları korunmalıdır.”
Mahfi Eğilmez’in bu eleştirisi, Türkiye’de ekonomik krizin en derin etkilerini hisseden kesim olan asgari ücretlilerin yaşam koşullarına ışık tutuyor. Eğilmez, daha insani bir ekonomik düzen ve adil bir ücretlendirme sistemi için gerekli reformların ivedilikle hayata geçirilmesi gerektiğini savunuyor.
Kaynak: Mahfi Eğilmez’in blog yazısı.
- Asgari Ücrette Tepkiler: Sol Parti ve İşçi Emekçi Birliği Eylemleri - 26 Aralık 2024
- Suriye’de Gerilim Tırmanıyor: Türbe Saldırısı ve Mezhepsel Çatışmalar - 26 Aralık 2024
- Ahmet Özer’in Tutukluluğu ve Hukuk Devletinin Sınavı - 26 Aralık 2024