Kul hakkı nedir biliyor musunuz siz?

Afrin Harekâtı başladığından beri, bizim gibi “savaşa hayır” diyen insanlara ülkenin dört bir yanından fiziksel ve psikolojik şiddet kusuluyor. Sokağa çıkanlarımıza en tepedekilerin hedef göstermesi yüzünden çok sert polis müdahalelerinde bulunuluyor, sosyal medyada en ağırından nefret söylemlerine maruz kalıyoruz.

İşin en üzüntü verici tarafı ise, Kürtlerin yaşadığı acıyı Türkler yaşıyor olsaydı bugün Kürtler için hissettiğimiz kaygıyı aynen onlar için hissedeceğimizi, onların acısının elinden tutacağımızı bilmeyen kin dolu insanların, bizim kendilerinin ve vatanın düşmanı olduğumuz masalına gözü kapalı inanması, bizim gibi duyarlı insanları gerçekten hain sanması.

“Savaşa hayır” diyen yaşam hakkı savunucularının, kendileri de dahil hiçbir ırka karşı en ufak bir nefret duygusu taşımadığını, taşıyamayacağını, bizim tek derdimizin herkes için adalet, eşitlik ve barış olduğunu anlayamayacak kadar gözlerini kan ve kin bürümüş olması.

Kimsenin ırkını seçme şansı olmadığını, tesadüfen içine doğdukları herhangi bir ırkı diğer ırkların üzerinde tutmalarının insanlık, hatta hayat düşmanlığı olduğunu bilmemesi.

Kendi vatanlarının hava sahasına yanlışlıkla birkaç saniye girdi diye bir ülkenin uçağını düşürüp, savunmasız pilotlarını linç ederken, başkalarının vatan sevgisine en ufak saygı duymayıp, onların hava sahasına savaş uçaklarıyla dalarak kentlerini bomba yağmuruna tutmayı hak görebilmesi.

Şayet ulus ve vatan kutsalsa, herkesin ulusunun ve vatanının da kutsal olduğunu, kendisine hak gördüğü her şeyi başkalarına da hak görmesi gerektiğini, insan gibi insan olmanın böyle bakmayı gerektirdiğini asla düşünememesi.

Başkalarının çocuklarını gözünü kırpmadan ölmeye ve öldürmeye gönderenlerin hepsinin kendi çocukları, yakınları çürük raporları alarak askerlikten bile kaçmışken, evlatlarını onların kirli iktidar oyunları için sorgusuz sualsiz ateşe atarak feda edebilmesi.

Vatanın hükümet demek olmadığını, tek bir ayrıcalıklı ırkın egemenliğine teslim edilebilecek bir yer değil, içinde yaşayan bütün halklarıyla, hayvanlarıyla, zeytin ağaçlarıyla eşitlik, saygı ve sevgi içinde yaşanması gereken bir toprak parçası olduğunu görememesi.

Ve hepsinden acısı da, bütün bu çifte standartlı ve ırkçı faşist insanların isminin vatansever, halkların kardeşliği ve barış isteyen vicdanlı insanlarınkinin ise vatan haini olması.

Ben savaş da istemiyorum, vatan hainliği damgasını da reddediyorum!

Asıl vatan hainliği vatanındaki halkları “sahipler ve köleler” diye keyfine göre bölmek, kölelerden en temel yaşam haklarını bile esirgemek, “vatanın sahibi” unvanını verdiğin insanları dilediğince kullanabilmek için, hedef gösterdiğin kişi ve zümrelere karşı kin ve nefretle doldurmak, onlara kendilerine göre “öteki” olan herkesi katletme hakkını ve yetkisini tanıyarak o vatanı cehenneme çevirmektir.

Ben de, benim gibi diğer yaşam hakkı savunucuları da, hiçbirimiz bunların hiçbirini yapmadık! Bin kere dünyaya gelsek yapmayız!

Vatan hainliği damgasını asıl hak edenlere vurunuz!

Biz sadece vatanımızda yaşayan bütün insanların hangi ırktan olursa olsun aynı haklara sahip olmasını istedik. Hayatımız boyunca da bunu isteyeceğiz. Yarın sizin haklarınız elinizden alınmaya kalkılsa, o zaman da sizin için mücadele edeceğiz.

Çünkü bizim ırkımız yok, kalbimiz var! Biz tesadüfen içine doğduğumuz bir sıfatla değil, sevgi ve merhamet dolu yüreğimizle övünüyoruz!

Siz ise, göğüs boşluğunuzda bir kalp değil, kara bir delik taşıyorsunuz. O deliğe durmaksızın sizden olmayan herkese karşı kin ve nefret pompalıyor, kana susamış pençelerinizle habire tarih öncesi canavarları gibi göğsünüzü yumruklayarak semaya karşı ölüm çığlıkları atıyorsunuz!

Keşke bir Allah’ınız ve cehennem inancınız olsaydı da, kula acımıyorduysanız bile ondan korksaydınız.

Tepelerine bomba yağdırdığınız o halkın, şimdiden oyun oynarken ölümüne yol açtığınız çocukların acısından geçtim, senelerdir hepimizin kalbini kederle, umutsuzlukla, yasla doldurdunuz; insana, geleceğe, hayata olan inancımızı, yaşama sevincimizi çaldınız; nehirlerce ağlatıp, gözümüzdeki ışığı söndürdünüz.

Kul hakkı nedir biliyor musunuz siz?

Bu ülke hepimizinken, biz okuyan, düşünen, sorgulayan, üreten, yaratan, herkesi seven, sayan barışçı insanların bu vatana sizden kat be kat daha fazla emeğimiz geçmişken, siz kanlı ellerinizle bizim hakkımızı çaldınız!

Siz milyonlarca insanın kul hakkını aldınız.

Siz çok korkunç ahlar aldınız!

Onmayacaksınız!

Şayet Allah varsa, şu anda sizin için cehennemine odun attığından emin olabilirsiniz.

Rabia MİNE
Latest posts by Rabia MİNE (see all)