Küba Ulusal Meclisi (ANPP), Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel’i beş yıllık bir süre için ikinci ve son kez Devlet Başkanlığına yeniden seçti.
Ulusal Seçim Konseyinden yapılan açıklamada, mevcut 462 milletvekilinden 459’unun Canel’e destek verdiği belirtilerek, 62 yaşındaki Diaz-Canel’in yüzde 97,66 ile 2028’e kadar yeniden Devlet Başkanı olmaya hak kazandığı duyuruldu.
Devlet Başkan Yardımcısı Salvador Valdes Mesa da 462 milletvekilinden 439’unun desteğini alarak yeniden Devlet Başkan Yardımcısı oldu.
Ulusal Meclis Başkanı Esteban Lazo, genel kuruldaki konuşmasında, “Açıklanan sonuçları göz önünde bulundurarak, seçilmiş milletvekili Miguel Mario Diaz-Canel Bermudez’i Cumhuriyetin Başkanı ilan ediyorum” dedi.
Anayasada “devlet ve milletten üstün” olarak ifade edilen Küba Komünist Partisi (KKP üyelerinin çoğunluğu oluşturduğu Ulusal Meclis, yasama yetkisinin yanı sıra üst düzey yöneticileri seçme yetkisine de sahip bulunuyor.
Çok partili siyasi sistemlerin aksine Küba’da Meclise girecek adayların çoğu, Komünist Parti üyesi olarak geliyor.
İlk kez 11 Ekim 2019’da Devlet Başkanı seçilen Diaz-Canel, son otuz yılın en kötü ekonomik krizinin yaşandığı bir dönemde yeniden seçildi.
Elektronik mühendisi olan Diaz-Canel, 2021’den bu yana KKP’nin birinci sekreteri olarak da görev yapıyor.
Miguel Diaz-Canel, 1959’da Küba devriminin zaferinden bu yana iktidarda olan Fidel (1926-2016) ve Raul Castro kardeşlerin Başkanlıklarının ardından 2018’de ülkenin dizginlerini eline alan ilk sivil oldu ve selefi ve siyasî akıl hocası 92 yaşındaki Raul Castro (2008-2018) tarafından başlatılan ekonomik reformu hızlandırmakla görevlendirildi.
Diaz-Canel, Küba’nın 2018’den bu yana yaşadığı krizi durduramadı. ABD’nin 1962’den bu yana uyguladığı ambargonun sıkılaştırılması nedeniyle gıda, ilaç ve yakıt sıkıntısı ve hükümetin ulusal olarak tasarlayıp geliştirdiği aşılarla mücadele ettiği Covid-19 salgınının sonuçları yüzünden ülkede son otuz yılın en kötü krizi hüküm sürüyor.
Diaz-Canel, 2021’in başında, onlarca yıldır geçerli olan bir dolara bir Küba pesosu paritesine son veren geniş kapsamlı bir para birimi reformu uyguladı, ancak bu ulusal ekonomide önemli çarpıklıklar yarattı.
Serbest çalışmayı da teşvik eden Devlet Başkanı, KOBİ’lere izin verdi, ancak bu önlemler de ekonomik durumu iyileştirmek için yetersiz kaldı.
Gözlemciler, bu dumurun, karma ekonomiye tam bir geçiş yapılamamasından kaynakladığını belirtiyor. Aynı kaynaklara göre, planlanan ekonomik değişikliklerden bazıları hayata geçmedi ve diğerleri de uygulamada pek çok kuşkuya yol açtı.
Para birimi reformu, enflasyonist bir sarmala ve pesoda keskin bir devalüasyona yol açarak, halk arasında büyük bir hoşnutsuzluk yarattı.
İki yıl içinde Küba para birimi resmî kurda dolar başına 24 pesodan 120 pesoya yükselirken, karaborsada dolar başına 185 pesodan işlem görüyor.
Miguel Diaz-Canel, Havana’da verdiği bir TV röportajında, ekonomik açıdan “bu sorunları çözmek için daha etkili bir dizi eylemi teşvik edemediği için mutsuz” olduğunu söyledi.
Küba’da 1959’dan bu yana adadaki en büyük protesto eylemi olan 2021 Temmuz’undaki gösterilerde bir kişi ölmüş ve onlarca kişi yaralanmıştı. Küba’da muhalefet, yasadışı olarak kabul ediliyor.
Miami merkezli insan hakları örgütü Cubalex’e göre 1.300’den fazla kişi de tutuklanmış ve yaklaşık 500 kişi 25 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmıştı.
Ekonomideki kriz, sadece 2022 yılında 300 binden fazla Kübalının eşi benzeri görülmemiş bir göçüne yol açtı.
Gözlemcilere göre, Miguel Diaz-Canel, yönetimde tarihî bir nesil değişikliği sırasında ipleri elinde tutmayı başardıysa da halkın istediği sürekli değişim iken, “sürekliliği” temsil ettiği şeklindeki kendi sloganının tuzağına düştü.
- Bilim İnsanları, Bazı Kişilerin Neden Covid Olmadığını Buldu - 21 Haziran 2024
- Tüketicinin İyimserliği Azalıyor - 21 Haziran 2024
- Akşener, Erdoğan’dan Ne İstedi? - 7 Haziran 2024