Kamu İşçilerinden İstanbul’da Ortak Eylem: “Sadaka Değil, Hakkımızı İstiyoruz”

Kamuda düşük ücret ve güvencesiz çalışmaya karşı TİP, TÖP ve EHP öncülüğünde Beyoğlu’nda buluşan kamu işçileri, insanca yaşam talebiyle ses yükseltti

Kamu emekçilerinin düşük ücret ve ağırlaşan çalışma koşullarına karşı yükselttikleri tepki, İstanbul Beyoğlu’nda ortak bir eyleme dönüştü. Türkiye İşçi Partisi (TİP), Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) ve Emekçi Hareket Partisi’nin (EHP) çağrısıyla Beyoğlu Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı önünde bir araya gelen kamu işçileri ve sendika temsilcileri, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek” ve “Patronlardan hesabı emekçiler soracak” sloganları eşliğinde hükümeti ve sarı sendikaları protesto etti.

Açlık sınırının gerisinde kalan maaşlara, el konulan sosyal haklara ve görmezden gelinen taleplere karşı yapılan eylemde, protokol görüşmelerinin kamu işçileri adına değil, siyasi sadakat adına yürütüldüğü vurgulandı. Eylem boyunca sık sık “Sadaka değil, hakkımızı istiyoruz” ve “Bu daha başlangıç, mücadeleye devam” sloganları atıldı.

“İşçinin Alın Teri Pazarlık Malzemesi Yapıldı”

TİP: Yoksulluk sınırının altına mahkûm edilen kamu işçileri kent çeperlerinde bile barınamıyor

TİP Emek Bürosu Üyesi İlayda Cantaş yaptığı açıklamada, kamu çerçeve protokolünün işçilerin taleplerini değil, saraya sadakati esas alan bir belgeye dönüştüğünü söyledi. Cantaş, “İşçinin alın teri pazarlık malzemesi haline getirilmiştir. Kiraların yüzde yüz arttığı bir ülkede kamu işçisi artık kent merkezlerinde değil, çeperlerde bile barınamamaktadır” diyerek, işçilerin içinde bulunduğu yoksulluk koşullarını gözler önüne serdi.

Cantaş, kamu işçilerinin temel taleplerini “Brüt 1800 TL taban ücret, haftalık 40 saatlik çalışma süresi, servis ve yemek haklarının geri verilmesi, sosyal hakların yeniden tanımlanması” olarak sıraladı. Sarı sendikaların da kamu emekçilerini yalnızlaştırdığını belirten Cantaş, Darphane’de yaşanan sendikal yetki tartışmasının yüzlerce işçiyi zam farkından mahrum bıraktığını hatırlattı.

“İktidar İşçiye Açlık Dayatıyor”

EHP ve TÖP temsilcileri: Bu mücadele sadece ücret değil, onur mücadelesidir

EHP Sözcüsü Özge Akman da yaptığı konuşmada, kamu işçilerinin temel insani taleplerinin ‘abartılı’ gösterilmek istendiğini, oysa talep edilenin sadece yaşamaya yetecek kadar ücret olduğunu vurguladı. TÜRK-İŞ’in verilerine göre açlık sınırının 26 bin, yoksulluk sınırının 81 bin TL’ye dayandığını hatırlatan Akman, “İşçi sınıfı grev hakkını, direniş hakkını yeniden hatırlıyor” dedi.

TÖP İstanbul İl Sözcüsü Nilay Kuş ise “Patronların milyarlarca liralık vergi borçları silinirken, kamu işçileri zam üstüne zamla eziliyor” ifadelerini kullandı. Kuş, kamuda çalışan işçilerin yıllardır sistematik olarak hak kaybına uğradığını ve sefalet ücretiyle çalıştırıldığını belirtti. “Bu sadece geçim değil, onur mücadelesidir” diyen Kuş, kamu işçilerinin her geçen gün daha fazla yoksullaştığını dile getirdi.

“600 Bin İşçinin İradesi Bir Protokolle Gasp Edilemez”

TİP temsilcisi Hasan Yüksel: Kamu işçisi sadece hakkını değil, onurunu da savunuyor

TİP adına konuşan Hasan Yüksel ise protokol görüşmelerinin göstermelik olduğunu ve işçilerin iradesinin gasp edilmek istendiğini vurguladı. “Kamuda tasarruftan anladıkları tek şey işçinin yemeği, servisi, maaşı ve sosyal haklarıdır” diyen Yüksel, hükümetin tüm ekonomik yükü kamu emekçilerinin sırtına yıkmaya çalıştığını söyledi.

Eylemde konuşan tüm temsilciler, kamu çerçeve protokolünün işçilerin talepleri doğrultusunda yeniden düzenlenmesi çağrısı yaptı. İşçiler, mücadelenin tüm Türkiye’ye yayılacağını ve ortak talepler etrafında büyüyerek süreceğini dile getirdi. “Bu mücadele ekmeğimizin, yaşamımızın ve onurumuzun mücadelesidir” sözleriyle eylem sona erdi.

  • NHY / ANKA