İstanbul Barosu’ndan Açıklama: Soruşturma İddiaları Asılsız

İstanbul Barosu, 21 Aralık 2024 tarihinde yaptığı bir açıklama nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatıldığı öne sürülen soruşturmaya ilişkin kamuoyunu bilgilendiren bir duyuru yayımladı. Baro, yaptığı açıklamada kendilerine yöneltilen suçlamaları kesin bir dille reddetti.

Barodan yapılan açıklamada, söz konusu metnin Anayasa ve Avukatlık Yasası’nın kendilerine yüklediği “hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunma” görevi çerçevesinde yayımlandığı vurgulandı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Baromuzca yapılan açıklamada, ‘Terör örgütü propagandası yapma’ ve ‘Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’ ile ilişkilendirilebilecek hiçbir beyan yer almamaktadır. Bu itibarla, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına atfen basına yansıyan haberlere konu isnatlar ve açıklama metnimiz arasında doğrudan veya dolaylı bir bağ kurulması kesinlikle olanaksızdır.”

Baro: “Hukukun Genel İlkelerine Saygı Çağrısı”

Baro, açıklamanın Türkiye Cumhuriyeti ve kurumlarına yönelik herhangi bir olumsuz ifadeyi içermediğinin altını çizerek, isnat edilen suçlamaların gerçeklikten uzak olduğunu belirtti. Ayrıca, İstanbul Barosu insan hakları ve hukukun üstünlüğünü savunmaya devam edeceğini ifade ederek şu çağrıda bulundu:

“Tüm Anayasal kuruluşları ve hukuk kurumlarını, usul kuralları başta olmak üzere Anayasaya, yasalara ve hukukun genel ilkelerine saygı göstermeye çağırıyoruz.”

İstanbul Barosu’nun 21 Aralık tarihinde sosyal medya üzerinden paylaştığı açıklamada, bazı firari sanıklarla ilgili ifadeler yer aldığı gerekçesiyle “terör örgütü propagandası yapmak” ve “halkı yanıltıcı bilgiyi yaymak” suçlamalarıyla soruşturma başlatıldığı öne sürülmüştü. Başsavcılıktan yapılan açıklamada, söz konusu metnin içerik itibarıyla terörle ilişkilendirildiği ve baro yönetimi hakkında resen soruşturma başlatıldığı duyurulmuştu.

Baro ile Yargı Arasındaki Gerilim Devam Ediyor

Baronun açıklaması, yargı kurumları ile meslek örgütleri arasında son dönemde artan gerilimin bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Hukukun üstünlüğü ve insan hakları konularında yaptığı açıklamalarla sıkça gündeme gelen İstanbul Barosu’nun, savunma hakkını genişletmeye yönelik çağrıları ve eleştirileri, zaman zaman yargı organları ile karşı karşıya gelmesine neden olmuştu.