İsrail’in Gazze Şeridi’nde yürüttüğü askeri operasyonların durdurulması talebiyle Tel Aviv’den yola çıkan barış yanlısı İsrailli vatandaşlar, günler süren yürüyüşlerinin ardından Gazze sınırına ulaştı. Farklı inançlardan, özellikle Yahudi ve Müslüman İsraillilerin bir araya geldiği bu yürüyüş, ülkede savaş karşıtı seslerin hâlâ güçlü olduğunu gösteren önemli bir sivil inisiyatif olarak dikkat çekti.
“Standing Together” Hareketinden Ortak Vicdan Çağrısı
Eylem, barış ve eşitlik için mücadele eden toplumsal hareketlerden biri olan “Standing Together” (Birlikte Durmak) tarafından organize edildi. Katılımcılar, yürüyüş boyunca İsrail hükümetine hitaben yaptıkları çağrılarda, “Gazze’deki katliamların sona erdirilmesi, açlığın durdurulması ve insanlığa karşı daha duyarlı bir politika izlenmesi” yönünde taleplerini dile getirdi. Göstericiler, Gazze’deki sivil halkın karşı karşıya olduğu ağır insani kriz karşısında İsrail’in sorumluluğunu hatırlattı.
Barış yürüyüşçüleri sadece kendi hükümetlerine değil, aynı zamanda Gazze’deki silahlı gruplara da mesaj verdi. Eylemciler, Hamas ve diğer İslamcı örgütlere seslenerek, ellerinde tuttukları rehineleri serbest bırakma çağrısında bulundu.
Katılım Sayısı Tartışma Konusu Oldu
Eylemin organizatörleri yürüyüşe “binlerce kişinin katıldığını” öne sürerken, İsrail’in liberal ve muhalif gazetelerinden Haaretz, sahadaki katılımın “birkaç yüz kişiyle sınırlı” olduğunu aktardı. Katılım sayısına dair bu farklı değerlendirmeler, yürüyüşün kamuoyundaki etkisine ilişkin tartışmaları da beraberinde getirdi.
Ancak sayılardan bağımsız olarak, yürüyüşe katılanların verdikleri mesajlar dikkat çekiciydi. Katılımcılardan biri, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:
“Bu topraklarda iki halk yaşıyor ve kimse bir yere gitmeyecek. Bunu kavradığımız an, sadece barışın güven içinde bir hayat sağlayacağını da anlamış olacağız.”
7 Ekim’den Bu Yana Süren Savaşta Büyük Yıkım
Barış yürüyüşü, İsrail’in 7 Ekim 2023’te Hamas öncülüğündeki grupların saldırısına uğramasıyla başlayan savaş sürecine tepki olarak düzenlendi. Söz konusu saldırıda yaklaşık 1.200 İsrailli hayatını kaybetmiş, 250’den fazla kişi ise rehin alınmıştı. Bu olayın ardından İsrail hükümeti, Gazze Şeridi’ne yönelik hem hava hem de kara saldırılarını içeren yoğun bir askerî operasyon başlattı.
Birleşmiş Milletler ve bağımsız insan hakları örgütlerinin aktardığı verilere göre, savaşın başından bu yana Gazze’de en az 55 bin kişinin yaşamını yitirdiği tahmin ediliyor. Sivil altyapının büyük ölçüde tahrip edildiği, gıda ve ilaç erişiminin neredeyse imkânsız hale geldiği bölgede, insani krizin boyutu her geçen gün derinleşiyor.
Barış yürüyüşü, tüm bu gelişmelerin ortasında hem İsrail içinde hem de uluslararası kamuoyunda savaşın sona erdirilmesi ve diplomatik çözüm yollarının yeniden değerlendirilmesi yönünde umut verici bir çağrı olarak değerlendiriliyor.
- Ozan Bingöl Hesapladı: Bir Depo Motorinde 1.229 TL Vergi Ödüyoruz - 22 Haziran 2025
- Türkiye, Dolar Milyoneri Artışında Dünya Birincisi: Ancak Reel Servet Erimekte - 21 Haziran 2025
- Cumartesi Anneleri 1056. Haftada Mustafa Sayğı’nın Akıbetini Sordu - 21 Haziran 2025