Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, hava kirliliği her yıl 7 milyon kişinin ölümüne neden oluyor. Hava kirliliği, kalp hastalıkları, akciğer kanseri, kronik solunum yolu hastalıkları ve inme gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açıyor. DSÖ, hava kirliliğinin “tütünden bile tehlikeli” olduğunu belirtiyor.
Hava kirliliği, gelişmekte olan ülkelerde daha büyük bir sorun haline geliyor. DSÖ’nün 2018 yılında yayınladığı rapora göre, dünyanın en kirli havasına sahip 10 şehrin 9’u Hindistan’da bulunuyor. Çin, Pakistan, Bangladeş ve Nijerya gibi ülkeler de hava kirliliği ile mücadele ediyor.
Türkiye’de de durum pek iç açıcı değil. Temiz Hava Hakkı Platformu’nun hazırladığı Kara Rapor 2021’e göre, Türkiye’nin bazı illerinde yıllardır çözülemeyen ciddi hava kirliliği sorunları yaşanıyor. Rapora göre, 2020 yılında Türkiye’deki illerin yarısında, yani 42 şehirde kanserojen olan ince partikül (PM2.5) seviyesi yeterli düzeyde ölçülmedi. Ayrıca, sadece 2 ilde (Bitlis ve Hakkari) DSÖ’nün önerdiği kılavuz değerlerin altında temiz hava solundu.
Hava kirliliğinin en önemli kaynakları arasında fosil yakıtların kullanımı, sanayi faaliyetleri, ulaşım sektörü, tarım ve orman yangınları sayılabilir. Hava kirliliğini azaltmak için yenilenebilir enerjiye geçiş, enerji verimliliği, toplu taşıma ve bisiklet kullanımının teşviki, yeşil alanların artırılması ve çevre dostu teknolojilerin desteklenmesi gibi önlemler alınması gerekiyor.
Hava kirliliği hem insan sağlığı hem de iklim değişikliği için büyük bir tehdit oluşturuyor. Temiz hava soluyabilmek için hem bireysel hem de toplumsal olarak sorumluluk almak ve harekete geçmek zorundayız. Temiz hava bir hak, kirli hava bir suçtur.
- NHY
- Bilim İnsanları, Bazı Kişilerin Neden Covid Olmadığını Buldu - 21 Haziran 2024
- Tüketicinin İyimserliği Azalıyor - 21 Haziran 2024
- Akşener, Erdoğan’dan Ne İstedi? - 7 Haziran 2024