Türkiye tarımında yapısal sorunlar büyüyor. CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Niğde’de çiftçilerle buluştu ve üreticilerin içinde bulunduğu ağır tabloyu bir kez daha gözler önüne serdi. Gürer’e göre Türkiye’de tarımın en büyük krizlerinden biri üretim planlamasındaki eksiklik. Çiftçiler, alışkanlıklarına, piyasa hareketlerine ya da kısa vadeli kazanç beklentilerine göre üretim yapıyor; su sorunları ve iklim değişikliği gibi kritik riskleri dikkate alanların sayısı ise yok denecek kadar az.
Gürer, üretici tercihlerine ilişkin çarpıcı bir tablo çizdi: Çiftçilerin yüzde 74’ü alıştığı ürünü ekmeye devam ediyor. Yüzde 30’u piyasada hızlı satılan ürüne yöneliyor. Ancak sadece sınırlı bir kesim, iklim risklerini dikkate alarak planlama yapabiliyor. Gürer’e göre üreticilere uzman desteği sağlanmadığı için, Türkiye’de tarım giderek daha da kırılgan hale geliyor.
“TARSİM Çiftçiyi Ortak Gibi Görüyor”
Tarım sigortası uygulamalarına da değinen Gürer, TARSİM’in mevcut yapısıyla çiftçiyi koruyamadığını belirtti. Don olayları gibi büyük risklerin sigorta kapsamına tam olarak alınmadığına, primlerin ise çiftçi için karşılanamaz boyutlara ulaştığına dikkat çeken Gürer, “TARSİM üreticinin ortağı gibi davranıyor. Ürünün yüzde 8-10’unu alıyor ama zararları yeterince karşılamıyor. Yeni bir yapılanmaya ihtiyaç var” dedi.
Gürer ayrıca, TARSİM prim destek oranlarının artırılması gerektiğini vurgulayarak, bu konuda Meclis’e kanun teklifi sunduğunu da hatırlattı.
Çiftçi: “6 Liraya Sat, 15 Liraya Geri Al”
Gürer’in dinlediği üreticiler ise sistemin iflas ettiğini sahadan doğruluyor. Üretici Atakan Dündar, “Arpayı 6 liraya sattık, ertesi yıl tohumunu 15 liradan geri aldık” diyerek yaşadıkları çıkmazı özetledi. Su fiyatlarının fahiş biçimde arttığını belirten Dündar, geçen yıl saatlik sulama için 500 lira ödediklerini, bu yıl bu rakamın 700-800 liraya çıkmasından korktuklarını anlattı.
Üstelik üretici sadece tarlada değil, hayvancılıkta da kan kaybediyor. Dündar, “Çoban bulamıyoruz, maliyetler arttı, orman alanlarına hayvan sokamıyoruz. Artık köyümüzde keçi bile kalmadı” diyerek hayvancılığın geldiği noktayı ortaya koydu.
Köylerde Hayvancılık Bitiyor
Orman alanlarının genişlemesiyle birlikte hayvancılığın daraldığına işaret eden Dündar, geçmişte dört mevsim köylerde keçilerin dolaştığı dağların artık boş kaldığını söyledi. Hayvancılıkla geçinen köylülerin desteklerin yetersizliği ve artan giderler yüzünden birer birer bu işten çekildiği görülüyor.
Üretim Planlaması Şart
Ömer Fethi Gürer’in önerisi ise net: Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bölgesel planlama yaparak, hangi ürünün nerede, nasıl yetiştirileceğini belirlemesi ve çiftçiyi bilinçlendirmesi gerekiyor. Aksi halde Türkiye, tarımda kendi kendine yetebilme kapasitesini hızla kaybetmeye devam edecek.
Görünen o ki, iktidarın yıllardır övündüğü “milli tarım politikası” sahada karşılık bulmuyor. Çiftçiler yalnız bırakılıyor; hem üretimde hem hayvancılıkta geriye gidiş durdurulamıyor.
- Gerçekliğin Durağan Maskesi: Parmenides - 22 Mayıs 2025
- Gazeteci İsmail Arı Hakkında Soruşturma: Gizlilik Kararıyla İfade Dahi Alınmadı - 21 Mayıs 2025
- Giresun’un Yüzde 85’i Maden Sahası: Karadeniz Doğası Vahşi Madenciliğin Kıskacında - 21 Mayıs 2025