Dünyada giderek yaygınlaşan 5G teknolojisi, daha hızlı internet ve veri aktarımı vaat ederken, kapsama alanını genişletme sorunu nedeniyle bazı bölgelerde hala çekim sorunları yaşanıyor. Japonya’dan gelen yeni bir çözüm ise bu problemi kökten çözebilir: camları 5G antenine dönüştürmek! Ancak bu yenilik beraberinde bazı tartışmaları da getiriyor.
Türkiye’de henüz yaygın kullanılmasa da dünya genelinde 5G teknolojisi son birkaç yıldır hayatın bir parçası olmuş durumda. Ancak bu teknoloji, 4G’ye kıyasla daha yoğun baz istasyonu ihtiyacı duyuyor. Şehirlerdeki bazı bölgelerde sinyal alamayan “kör noktalar” mevcut. Japonya merkezli JTower şirketi, işte bu soruna çözüm getirmek amacıyla binaların pencerelerini 5G sinyali yayabilen birer antene dönüştürmeyi planlıyor.
Bu teknolojiyle pencerelerin iç katmanlarına şeffaf 5G antenleri yerleştiriliyor. Böylece bina dış görünümünde herhangi bir değişiklik olmaksızın, camlar üzerinden sinyal aktarımı sağlanıyor. Bu yöntem, maliyetli ve yer kaplayan baz istasyonlarına olan ihtiyacı azaltabilir. JTower, bu projeyi cam üreticisi AGC ve mobil operatör NTT Docomo ile birlikte geliştirerek, geçen ay ilk denemelerini Japonya’da başlattı.
Eğer bu deney başarılı olursa, dünya genelinde 5G yayılımı hızlanabilir. Özellikle yeni yapılan binaların pencereleri bu antenlerle kaplanarak, hem estetik kaygılar giderilebilir hem de 5G’nin yaygınlaşması hızlandırılabilir. Ancak bu teknoloji, bazı tepkilere de yol açabilir.
Tepkiler ve Sağlık Endişeleri
ABD ve Avrupa’da 5G’ye yönelik ciddi bir toplumsal tepki bulunuyor. Hatta bazı protestocular, 5G anten kulelerine zarar verip yıkma girişimlerinde dahi bulundu. Eğer cam antenler yaygınlaşırsa, bu tepkiler daha da artabilir. Üstelik bu antenlerin bina içinde yaşayanların sağlığı üzerinde olası etkileri hakkında henüz net bir bilgi bulunmuyor. Yeni teknolojilere her zaman temkinli yaklaşılması gerektiğini savunanlar, cam antenlerin de potansiyel risklerini tartışmaya açabilir.
Bu yeni 5G cam anten teknolojisi, henüz deneme aşamasında olsa da, yakın gelecekte dünya genelinde şehirlerin görünümünü değiştirebilir ve 5G’nin daha erişilebilir hale gelmesini sağlayabilir.
