Ekolojik Kırıma Neden Olabilecek Şubat Ayı Çed Duyuruları

Şubat ayı içinde büyük tahribatlara neden olacak iki haftalık çed duyurularını ve yaratacağı sonuçları dilimiz döndüğünce anlatmaya çalışmıştım. Şimdi ise Şubat ayı toplamındaki duyuru ve bu duyuruların kapsadığı il sayısı ve neden olabileceği Ekolojik kıyımı anlatmaya çalışacağım. 28 günlük Şubat ayı içinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığının eçed duyuru sayfasında toplamda 765 duyuru yapılmıştır. Bu duyuruların 382’si Madden, Jes, Hes, Ges, Res, Biyogaz, Biyokütle ve hatta Define ile ilgilidir. Geri kalanların büyük çoğunluğu da sanayi tesisleri ve benzerleri içindir. Onlarda büyük çoğunluğu 1. Derece tarım alanlarını yok etmektedir.

Şimdi bunları ayrıca gruplandırırsak durum şöyle; Toplam 75 ilimizi kapsayan alanda 7 adet Biyogaz Santrali, 8 adet Jes, 5 adet Res, 5 adet Ges, 3 adet Biyokütle 3 adet Hes santrali, 3 adet te Define arama duyurusu ile 348 adet Mermer ocağı, Taş ocağı, Kum- Çakıl ocağı, Bakır, Demir, Ariyet, Pomza, Andezit, Bazalt, Kömür, Kalsit, Kil, Krom, Nikel, Kuvars, Feldispat, Boksit, Granit, Marn, Şist, Manyezit, Tuz, Kireç taşı, Tüf, Çinko, Barit ve Gümüş madenlerini arama duyurularıdır. Bunların büyük çoğunluğu ise Patlama yöntemi ile işleneceğine işaret ediliyor. Bu işletme yöntemi ve kapsadığı alan itibari ile ekolojik yıkıma neden olabilecek ölçektedir. Ve bu alanlardaki endemik bitkiler ise büyük zarar görüp yok olabilir. Bunu unutmamak gerekiyor. Ayrıca bu duyuruların 160 adedi için Çed süreci başlamış, 133 adedi için Çed gerekli değil, 9 adedi için Çed gerekli, 10 adedi için Çed olumlu, 26 adedi için İDK, 25 adedi için HKT ve 19’u için Nihai karara bağlanmıştır.

Hes’ler ile vadilerdeki bitkiler ile her türden canlı, maden ocakları ile plato ve dağlardaki bitkiler ve her türden canlılar, Res ile dağlardaki ve ormanlık alanlardaki tahribat ve yol açılma çalışmaları, o alanlardaki bitki ve diğer canlıların barınma alanlarını yok edecektir. Sahillerdeki yada bir diğer deyim ile kumul sahillerdeki alanlarda yapılmak istenen Turizm yatırımları ise, o alanlardaki endemik türleri ve diğer canlıların üreme alanlarını yok edip, o canlıların nesillerinin yok olmasına neden olacaktır. Jes ile açığa çıkan gazlar ve ağır metalli akarların yanında sıcak akarların ortama bırakılması ile o alanlardaki her tür canlının yaşamını olumsuz etkilemektedir. Sulardaki ısınma ve toprağa bırakılan sıcak akarlar birçok mikroorganizmayı yok edeceği çok aşikardır.

Çeşitli ülkelerin sahip olduğu toplam bitki sayısı aşağıdaki grafikte açık olarak görülmektedir. İkinci grafikte ise ülkelerin endemik bitki sayılarını yaklaşık olarak göstermektedir. (1)

Grafiklerde de görüldüğü gibi, ülkemiz bitki çeşitliliği bakımında rakipsiz görünmektedir. Yine Endemik bitki türünde de rakipsiz olmasına rağmen, biz onları koruma ve yaşatma konusunda yeterli duyarlılığı göstermemekteyiz. Bazı önemli endemik türleri şunlardır:

Kazdağı Göknarı, Anadolu Keteni, Kasnak Meşesi, Munzur kekiği, Sığla Ağacı, Kral Eğreltisi, Sivas Madımağı, Kilikya Adaçayı ve Datça Hurması ülkemizde yetişen endemik bitkilerdir.

Yine sayısal olarak ta aşağıdaki alıntıda olduğu gibi çok çeşitliliği ile en yakın takipçilerini ne kadar geride bıraktığını açıkça görmekteyiz.

“Avrupa ülkeleri arasında en çok türe sahip olan ülke Yunanistan olup 800 civarındadır. İspanya ve Sırbistanda ise bu sayı 400-500 arasındadır.”

“Ülkemizde şimdiye kadar tanımlanmış 11.707 tane (13 tane kibritotu, 73 tane eğrelti, 42 tane açık tohumlu, 11.579 tane kapalı tohumlu) bitki türü var. Bunlardan 3649 tanesi endemiktir. Yani bu türler ülkemiz dışında dünyanın başka hiçbir yerinde bulunmaz. Dağlık bölgeler, ovalar, düzlükler, yüksek rakımlı yerler, bozkırlar, kıyılar, kumullar gibi jeolojik oluşumlarda farklı özellikleri olan bitkiler gelişmiştir.” (2)

Şimdi birde bazı Endemik türleri, yetiştikleri yerleri ve durumunu aşağıya alalım.
Anadolu Glayölü, Genellikle Akdeniz ve Ege bölgesinde kızılçam ormanları ve makilik alanlarda yetişir. Bugün yok olma riskiyle karşı karşıya bulunuyor.
Ters Lale, Anadolunun her bölgesinde rastlanır. Genellikle 1000-3000 m rakımlar arasında görülür.

Eber Sarısı – Piyam, 1982 yılında keşfedilen bu bitki, Dünyada yalnızca Akşehir ve Eber göllerinin yamaçlarında parçalar halinde bulunur. İki gölünde kuruma ile yüz yüze kalması nedeniyel yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır.
Antalya Çiğdemi, Sadece ülkemizde bulunan bir endemik türdür. Yalnızca Antalya yöresinde, ormanlarda dağınık halde bulunur.
Kral Eğreltisi, Karadeniz Bölgesi ve nemli topraklarda yetişir. Dere kenarı, çayır ve bataklıklarda sık görülür. Derelere kurulan HES’ler ile risk altına girmiştir.


(1)- http://investintunceli.gov.tr/tr/files/2015

(2)-Güner, A., Türkiye Bitkileri Listesi (Damarlı Bitkiler), ANG Vakfı / Nezahat Gökyiğit Botanik