Uzaktan çalışmanın yaygınlaşması ve iş modellerinin dijitalleşme ile ortaya çıkan dijital göçebeliğe ilgi artarken, küresel dijital göçebe sayısının 35 milyonu aştığı tespit edildi.
İş süreçlerinin dijitalleşmesi, internet ve bilgisayarın olduğu her noktadan çalışmanın mümkün hâle gelmesi, çalışırken aynı zamanda seyahat eden dijital göçebe sayısını da artırdı.
İlk olarak 1997’de kullanılan ve İngilizcede “digital nomad” olarak tanımlanan dijital göçebelik kavramının her geçen gün yaygınlaştığı, yeni bir araştırmayla daha ortaya kondu. Bur online yabancı dil öğrenme uygulaması tarafından yapılan araştırmanın sonuçları dünya çapında kendisini “dijital göçebe” olarak tanımlayan kişi sayısının 35 milyonu aştığını gösteriyor
Araştırmaya ilişkin değerlendirmelerini paylaşan Preply Avrupa Bölge Müdürü Mustafa Ali Sivişoğlu, “Beş yıl önce, 2018’de kendisini dijital göçebe olarak tanımlayanların sayısının 4,8 milyon olduğu biliniyor. Küresel salgınla tamamen dijitalleşen bazı meslekler ve ülkelerin dijital göçebe vizesi gibi uygulamaları, bu trendi destekliyor” dedi.
Yarısı 30’lu yaşlarında
Dijital Göçebe İstatistikleri araştırmasında yer verilen bulgular, dijital göçebelerin yaş kırılımını ve demografisini de ortaya çıkardı. Araştırmaya göre dijital göçebelerin neredeyse yarısının 30’lu yaşlarında olduğu görülürken, tüm göçebelerin yüzde 47’sinin Y kuşağına, yüzde 17’sinin Z kuşağına, yüzde 23’ünün ise X kuşağına mensup olduğu kaydedildi.
Blog yazarlığı, içerik üreticiliği, sosyal medya yönetimi, dijital pazarlama, yazılım, tasarım, çevirmen gibi mesleklerin dijital göçebelik için en uygun meslekler olarak öne çıktığını anlatan Sivişoğlu, “Yeterli bir internet bağlantısı ve kolay taşınabilen bir bilgisayar, dijital göçebeler için her mekanı ofise dönüştürebiliyor. Bir dijital göçebe bir aylığına Berlin’de ortak bir ofiste çalışırken, bir ay sonra Tayland’ın bir şehrinde aynı proje üzerinde çalışabiliyor. Bu esneklik, bir yaşam tarzı” diyor.
Onda yedisi sürdürecek
Özellikle Portekiz, Dubai, Hırvatistan, Almanya, Estonya gibi ülkelerin dijital göçebeler için özel vizeler geliştirdiğini, dijital göçebe vizesi şartlarını karşılayan kişilere bu vizeleri verdiğini belirten Sivişoğlu, şunları kaydetti:
“Dijital göçebe vizesi veren ülkeler, bu yaşam tarzını benimseyen kişiler için büyük kolaylık sunuyor. Gerçekleştirdiğimiz araştırmaya göre 10 dijital göçebeden 7’si bu yaşam tarzını 2-3 yıl daha sürdürmeyi planlıyor. Türkiye’de ise pek çok insan, dijital göçebe olmak istese dahi dil bariyerine takılmak konusunda endişe yaşıyor. Oysa dil öğrenmek, bugün online uygulamalar sayesinde kolaylaşıyor. Yeni kültürleri tanımak isteyenler, dijital göçebe olarak yaşadıkları ülkelerin dillerini veya İngilizceyi online dil kursları alarak öğrenebiliyor.” (Ajans Bizim)
- Bilim İnsanları, Bazı Kişilerin Neden Covid Olmadığını Buldu - 21 Haziran 2024
- Tüketicinin İyimserliği Azalıyor - 21 Haziran 2024
- Akşener, Erdoğan’dan Ne İstedi? - 7 Haziran 2024