Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), yalnızlığın insan sağlığı üzerinde ciddi olumsuz etkileri olduğunu ve küresel bir sağlık sorunu haline geldiğini açıkladı. DSÖ, yalnızlığın neden olduğu sağlık risklerini incelemek ve önlemek için uluslararası bir komisyon kurdu. Komisyonun başkanlığını ABD Kamu Sağlığı Hizmetleri Birimi Başkanı Dr. Vivek Murthy ve Afrika Birliği Gençlik Temsilcisi Chido Mpemba üstlendi.
Komisyon, Covid-19 pandemisi nedeniyle sosyal hayatın kısıtlandığı ve yalnızlık hissinin arttığı bir dönemde çalışmalarına başladı. DSÖ’nün “sosyal bağlantı komisyonu” adını verdiği komisyon, 3 yıl boyunca yalnızlığın nedenleri, sonuçları ve çözümleri üzerine raporlar hazırlayacak.
Mpemba, “Yalnızlık, coğrafya, kültür veya yaş gibi sınırları aşan ve küresel bir sağlık sorunu haline gelen bir durum. Sosyal izolasyonun herkesi etkileyebileceğini unutmamalıyız” dedi.
Murthy ise yalnızlığın sağlık üzerindeki etkilerinin çok ciddi olduğunu belirterek, “Yalnızlık, günde 15 sigara içmek kadar ölümcül olabilir. Hatta obezite gibi diğer sağlık sorunlarından daha riskli olabilir. Yalnızlık, kalp hastalıkları, depresyon, anksiyete, bağışıklık sistemi zayıflığı gibi pek çok hastalığa yol açabilir” diye konuştu.
Yalnızlığın sağlık üzerindeki etkileri konusunda yapılan araştırmalar da bu iddiaları destekliyor. İskoçya’daki Glasgow Üniversitesi’nden bilim insanları, sevdikleriyle az görüşen ve yalnız yaşayan kişilerin ölüm riskinin arttığını ortaya koydu.
Birleşik Krallık Biyobankası’ndan elde edilen verileri kullanan araştırmacılar, 5 farklı sosyal bağlantı türüne sahip 458 bin 146 kişiyi ortalama 12.6 yıl boyunca izledi. Araştırma sonucunda sosyal izolasyonun her türünün erken ölüm riskini artırdığı görüldü.
Araştırmaya göre aile ve arkadaşları tarafından hiç ziyaret edilmeyen kişilerin kalp hastalığı nedeniyle ölme olasılıkları yüzde 48 artarken; erken ölüm olasılıklarının yakınları tarafından günlük olarak ziyaret edilenlerden yüzde 39 daha yüksek olduğu tespit edildi.
Bu araştırma, yalnızlığın insan sağlığı için ciddi bir tehdit olduğunu gösteriyor. Bu nedenle DSÖ’nün kurduğu komisyonun çalışmaları büyük önem taşıyor. Yalnızlığı önlemek ve azaltmak için bireysel ve toplumsal olarak neler yapabileceğimizi düşünmeliyiz.
