Türkiye’de milyonlarca yurttaş açlık sınırının altında yaşam mücadelesi verirken, emekliler markette temel gıdayı bile seçerek almak zorunda kalırken, Diyanet İşleri Başkanlığı üç ayda adeta para yaktı. 2025 yılına 130,1 milyar TL’lik devasa bütçeyle giren Diyanet, yalnızca ocak, şubat ve mart aylarında 32 milyar 520 milyon 520 bin TL harcadı. Bu da, günde yaklaşık 361,5 milyon TL’lik bir harcamaya tekabül ediyor.
Bir Diyanet, 27 Bakanlığı Geride Bıraktı
BirrGün’den Mustfa Bildirici‘nin haberine göre Diyanet İşleri Başkanlığı, sadece üç ayda gerçekleştirdiği bu harcamayla birçok bakanlığı geride bıraktı. Sanayi ve Teknoloji, Dışişleri, Enerji ve Tabii Kaynaklar gibi üretim odaklı ve stratejik kamu kurumlarını bile harcama yarışında geride bırakan Diyanet, 41 kamu idaresi arasında 27’sinin üzerinde harcamaya imza attı.
Ocak-Mart 2025 dönemi harcamaları şöyle:
- Ocak 2025: 13 milyar 430 milyon 10 bin TL
- Şubat 2025: 9 milyar 450 milyon 731 bin TL
- Mart 2025: 9 milyar 659 milyon 779 bin TL
Toplamda 90 günde 32,5 milyar TL’yi aşan bu tutar, ülke kaynaklarının nasıl önceliklendirildiğini de net biçimde ortaya koyuyor.
Hangi Bakanlık Ne Harcadı?
Aynı dönemde Diyanet’ten daha az harcama yapan bazı bakanlıkların harcama kalemleri, devletin önceliklerini sorgulatıyor:
- Dışişleri Bakanlığı: 7,35 milyar TL
- Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı: 8,71 milyar TL
- Ticaret Bakanlığı: 8,89 milyar TL
- Kültür ve Turizm Bakanlığı: 11,49 milyar TL
-
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı: 18,94 milyar TL
Diyanet’in yalnızca üç ayda yaptığı harcama, bu bakanlıkların neredeyse yıllık ödeneğini yutmuş durumda.
İletişim Başkanlığı da Listeye Girdi
Diyanet’in yanı sıra “halkla ilişkiler ve algı yönetimi merkezi” olarak eleştirilen Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı da aynı dönemde 1 milyar 565 milyon 791 bin TL harcadı. Bu da günde yaklaşık 17 milyon TL’lik bir propaganda bütçesi anlamına geliyor.
“Dini Hizmet” Adı Altında İsraf Düzeni
Saray’a bağlı çalışan Diyanet İşleri Başkanlığı, uzun süredir sadece dini hizmetlerle değil, aynı zamanda israf, şatafat ve lüks tüketimle de gündeme geliyor. Yurt içinde ve yurt dışında açılan dev binalar, kiralanan lüks araçlar, astronomik maaşlar ve şatafatlı temsil harcamaları, kamuoyunda tepki toplarken, asgari ücretliler 17 bin TL’ye geçinmeye çalışıyor, emekliler 10 bin TL’ye mahkûm bırakılıyor.
2024 sonunda 5,5 milyar TL’lik temsil ve tanıtım giderleriyle dikkat çeken Diyanet’in, 2025’in ilk çeyreğinde sergilediği harcama performansı, “Din üzerinden siyaset ve kamu kaynakları istismarı” eleştirilerini yeniden gündeme getirdi.
Sorgulanan Bir Bütçe: “İtibardan Tasarruf Olmaz”ın Yeni Adı mı?
Kamuoyunda Diyanet’e yönelik en büyük eleştirilerden biri de şeffaflık eksikliği. Harcamaların hangi alanlarda, nasıl ve kimin tarafından yapıldığına dair detaylar paylaşılmıyor. Eğitimde, sağlıkta, sosyal yardımlarda kısıtlamaya gidilirken, Diyanet’in sınır tanımaz bütçesi ve uygulamaları ciddi bir toplumsal eşitsizliği gözler önüne seriyor.
Ekonomik krizin derinleştiği, işsizlik ve enflasyonun rekor seviyelere ulaştığı bir dönemde, toplumun en yoksul kesimleri temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanırken, Diyanet’in milyarları yutan bu harcama grafiği, siyasal iktidarın “önceliklerini” de açıkça ortaya koyuyor.