Almanya’dan Bir Vicdan Sesi: Osman Kavala’ya Goethe Madalyası Veriliyor

Osman Kavala hâlâ cezaevinde ama dünyadaki vicdanlar susmuyor. Almanya, Türkiye’de hukuksuzca tutuklu bulunan kültür insanı Osman Kavala’ya en yüksek kültürel onurlarından biri olan Goethe Madalyası’nı veriyor.

Almanya Federal Cumhuriyeti’nin resmi onur nişanı olan Goethe Madalyası, bu yıl tutuklu Türk kültür destekçisi Osman Kavala’ya veriliyor. Almanya’daki Goethe Enstitüsü tarafından yapılan açıklamada, Kavala’nın cezaevinde olmasına rağmen barış ve toplumsal uzlaşma adına önemli katkılar sunmaya devam ettiğine dikkat çekildi.

28 Ağustos’ta Weimar’da düzenlenecek törenle verilecek madalya, aynı zamanda Çinli dilbilimci Li Yuan ve Belçikalı yazar David Van Reybrouck’a da takdim edilecek.

“Demokrasi Baskı Altında”

Goethe Enstitüsü Başkanı Gesche Joost’un açıklamasında, “Demokratik değerlerin baskı altında olduğu sert bir dünyada yaşıyoruz. Kültürel anlayışa ve fark yaratmaya cesaret eden insanlara her zamankinden fazla ihtiyacımız var,” sözleri dikkat çekti.

Madalyayı layık gören komisyonun başkanı Thomas Oberender ise Kavala ve diğer iki ismi “sessiz devrimciler” olarak nitelendirdi.

Anadolu Kültür ile Başlayan Yolculuk

Kavala, 2002 yılında İstanbul merkezli Anadolu Kültür’ü kurarak Türkiye’de insan hakları, sanat ve kültür alanında çok sayıda önemli projeye imza attı. Ancak 2017 yılında tutuklandı. 2022’de, uluslararası alanda yoğun tepki çeken bir yargı süreciyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

Mahkeme, Kavala’yı 2013 Gezi Parkı protestoları sürecinde “hükümeti devirmeye teşebbüs” suçundan hüküm giydirdi. Oysa Gezi olayları, sadece bir şehir parkını koruma amacıyla başlayıp, ülke çapında demokratik taleplerle büyüyen bir halk hareketiydi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) dahil birçok uluslararası kurum, Kavala’nın yargılanma biçimini hukuk dışı ve siyasi olarak nitelendirdi.

Diğer Ödül Sahipleri: Çin’den Almanya’ya, Kongo’dan Endonezya’ya

Goethe Madalyası yalnızca Osman Kavala’ya değil, kültürel anlamda dünyaya katkı sunan diğer önemli isimlere de veriliyor. Bu yılki diğer madalya sahiplerinden biri olan Çinli akademisyen Li Yuan, Almanca öğretimini Çin eğitim sistemi içinde geliştirmesiyle öne çıkıyor.

Bir diğer isim olan David Van Reybrouck ise Kongo, Endonezya ve Güney Afrika üzerine yazdığı tarihsel ve politik eserlerle biliniyor. Batı merkezli tarih anlatılarına karşı alternatif perspektifler sunan Van Reybrouck, sözlü tarih yöntemini kullanarak “unutulanların sesi”ni kayıt altına alıyor. Özellikle “Revolusi – Endonezya ve Modern Dünyanın Doğuşu” adlı eseri, emperyalizmin gerçek yüzünü ortaya koyması açısından dikkat çekiyor.

70 Yıllık Gelenek

Goethe Madalyası, 1955’ten bu yana her yıl Almanya’nın büyük şairi Johann Wolfgang von Goethe’nin doğum günü olan 28 Ağustos’ta veriliyor. Bu yıl 70. kez sahiplerini bulacak madalya, ilk kez kamuya açık bir törenle Weimar’da sunulacak.

Geçmişte bu madalyayı alan isimler arasında ünlü orkestra şefi Daniel Barenboim, yazar Ian McEwan gibi figürler bulunuyor.

Osman Kavala’ya verilen Goethe Madalyası, sadece bir onur ödülü değil, aynı zamanda Türkiye’deki baskıcı rejime karşı uluslararası kamuoyunun bir uyarısıdır. Avrupa’nın kalbinden yükselen bu ses, “Kültür insanını susturamazsınız” diyor. Bir sanatçıyı, bir aydını, bir barış savunucusunu cezaevine atmakla fikirleri yok edilemez. Almanya’nın bu kararı, Kavala nezdinde Türkiye’deki tüm hak savunucularına gönderilmiş bir dayanışma mesajı olarak tarihe geçiyor.