Albert Einstein ve Sosylizim

Albert Einstein, 20. yüzyılın en büyük fizikçilerinden biri olarak tanınmasının yanı sıra, sosyal ve siyasi konularda da ilgi duyan ve görüşlerini açıkça dile getiren bir bilim insanıydı. Einstein, sosyalizm hakkında övgü dolu sözler söylemiş ve bütün dünyanın tek bir hükûmet altında toplanması fikrini ifade etmiştir. Soğuk Savaş’ın başlaması ile ABD’deki anti-komünist politikalarını ifade özgürlüğünü kısıtlayacak derecede olmaları nedeniyle eleştirmiştir.

Einstein, sosyalizmin insanlık gelişiminin yağmacı aşamasını kesin olarak ortadan kaldırmak ve daha ileri gitmek olduğunu savunmuştur . İktisat biliminin mevcut durumuyla geleceğin sosyalist toplumuna çok az ışık tutabildiğini, sosyalizmin bir sosyal-ahlaksal amaca yönelmiş olduğunu belirtmiştir . Sosyalizmin gerçekleşmesi için bireysel özgürlüklerin korunması ve demokratik kurumların güçlendirilmesi gerektiğini vurgulamıştır .

Einstein, sosyalizm üzerine görüşlerini çeşitli yazılarında dile getirmiştir. Bunlardan en bilineni 1949 yılında Monthly Review dergisinde yayımlanan “Neden Sosyalizm?” başlıklı makalesidir. Bu makalede Einstein, kapitalist sistemin insan doğasına ve toplumsal ihtiyaçlara aykırı olduğunu, ekonomik eşitsizlik, rekabet, savaş ve yabancılaşma yarattığını, bunların da insanların mutsuzluğuna ve psikolojik sorunlarına yol açtığını iddia etmiştir. Einstein, sosyalizmin insanların işbirliği ve dayanışma içinde yaşamasını sağlayacağını, üretim araçlarının ortak mülkiyetinin ekonomik adaleti getireceğini, kültür ve bilimin gelişmesine katkı sağlayacağını öne sürmüştür.

Einstein’ın sosyalizm üzerine yazdığı diğer bir önemli metin ise 1932 yılında Why War? (Neden Savaş?) başlığıyla Sigmund Freud ile yaptığı mektuplaşmadır. Bu mektuplaşmada Einstein, savaşın kökenleri ve önlenmesi üzerine Freud’un görüşlerini sormuştur. Einstein, savaşı insanlığın en büyük felaketi olarak görmüştür. Savaşı engellemenin tek yolunun uluslararası bir hukuk düzeni kurmak olduğunu savunmuştur. Bu hukuk düzeninin de ancak bütün ülkelerin egemenliklerinden vazgeçip tek bir dünya hükûmetine katılmasıyla mümkün olabileceğini belirtmiştir. Einstein, bu fikrin gerçekçi olmadığını biliyordu ama insanlığın geleceği için başka bir çare olmadığını düşünüyordu.

Einstein’ın sosyalizme olan ilgisi ve sempatisi, onun sadece bir bilim insanı değil, aynı zamanda bir barış aktivisti ve insan hakları savunucusu olduğunu göstermektedir.