AKP Döneminde Türkiye’de Büyük Ölçekli Özelleştirmeler ve Devletin Dönüşümü

AKP’nin Özelleştirme Mevsimi

PETKİM’in ilk blok satış ihalesindeki siyasi manevraları AKP’ye özellikle uluslararası düzeyde belirli bir prestij kazandırdıysa da, IMF özellikle büyük ölçekli devlet işletmelerinin özelleştirilmesi sürecini yakından izlemeye devam etmiştir. 2003-2005 arası IMF’ye verilen tüm niyet mektupları, bu konuda hükümetin attığı ve atmayı planladığı adımlar konusunda ayrıntılı açıklamalar içermektedir. Bu mektuplar incelendiğinde, bu makalenin konusu olan blok satışlardan PETKİM, TÜPRAŞ ve Türk Telekom’un özelleştirmelerinin tüm bu süre boyunca IMFTürkiye ilişkilerinin merkezinde olduğu, ERDEMİR’in blok satışının ise ilk kez 26 Nisan 2005 tarihli niyet mektubunda gündeme geldiği görülmektedir. IMF’nin Türkiye ile 11 Mayıs 2005 tarihinde imzaladığı 19. Stand-by Anlaşması’na temel oluşturan bu niyet mektubunda, TÜPRAŞ, ERDEMİR, PETKİM ve Türk Telekom özelleştirmeleri konusunda net hedefler belirlenmiştir. [30]

Yukarıda anlatılan gelişme, söz konusu özelleştirme süreçlerini Türkiye gündeminin hızla ön sıralarına taşımıştır. Bu ilginin arkasında, bu özelleştirmeleri hevesle bekleyen neoliberal kesimlerin yanısıra AKP’nin bu blok satışları yeşil sermayeye kaynak aktarmak ve böylece ülke içindeki sosyo-ekonomik tabanını güçlendirmek amacıyla kullanabileceğinden kaygılanan AKP karşıtı kesimler de bulunmaktaydı. ÖİB’nin sözkonusu özelleştirmelerin şeffaflığını kanıtlamak için satış ihalelerini televizyondan naklen yayınlama yoluna gitmesi biraz da bu gergin siyasi ortama yanıt olarak değerlendirilebilir. Bu “şeffaflık”, ihalelere ilişkin pek çok yolsuzluk iddiası ve eleştirinin yapılmasını engellemese de, IMF ve OECD gibi uluslararası kuruluşların sürece ilişkin onayının alınmasına yetmiştir.[31]

TÜPRAŞ, ERDEMİR ve Türk Telekom’un blok satışlarının yoğun ilgi görmesinin bir nedeni de bunların satış ihalelerinin 1 Temmuz 2005’teki Türk Telekom ihalesinden itibaren bir kaç ay içinde ardı ardına yapılmasıdır. Türk Telekom’dan sonra TÜPRAŞ ihalesinin 12 Eylül 2005, ERDEMİR ihalesinin ise 4 Ekim 2005’de yapılması Türkiye’de Temmuz-Ekim 2005 dönemini adeta bir özelleştirme mevsimine dönüştürmüştür. İhale gününün, ihale ilanından satış sözleşmesinin imzalanmasına kadar süren pratik satış sürecinin sadece bir anı olduğu da düşünülürse, Türkiye kamuoyunun 2005 yazından yılsonuna kadar, başka popüler gündem başlıklarının yanısıra, TÜPRAŞ, ERDEMİR ve Türk Telekom özelleştirmeleriyle yatıp kalktğı bir dönemden geçtiğini söylemek çok da abartılı olmayacaktır. Makalenin devamında, bu süreçte kamuoyunda yapılan tartışmaların ve AKP’nin bu tartışmalar içinde benimsediği siyasi söylemlerin eleştirel bir değerlendirmesi yapılacaktır.