ABD, Donald Trump’ın başkanlık döneminde attığı geri adımla bir kez daha iklim krizine karşı küresel mücadeleyi baltalayan bir hamleye imza attı. Birleşmiş Milletler (BM), ABD’nin BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e gönderdiği resmi bir mektupla, Paris İklim Anlaşması’ndan çekilme kararını ilettiğini duyurdu. Bu karar, ABD’nin iklim değişikliğiyle mücadelede liderlik rolünden vazgeçtiğini bir kez daha gözler önüne serdi.
BM Sözcüsü Stephane Dujarric, yaptığı açıklamada, ABD’nin 27 Ocak 2026’dan itibaren Paris İklim Anlaşması’na taraf olmayacağını belirtti. Bu karar, Trump’ın 2017 yılında başlattığı ve Joe Biden’ın göreve gelmesiyle tersine çevrilen süreci yeniden gündeme getirdi. Trump’ın iklim değişikliğini inkar eden ve fosil yakıt endüstrisini destekleyen politikaları, ABD’nin dünya çapında iklim krizine karşı verilen mücadelede güvenilirliğini zedelemişti.
Biden’ın göreve başladığı ilk gün Paris Anlaşması’na geri dönme kararı, ABD’nin iklim kriziyle mücadelede yeniden sorumluluk alacağı yönünde umutları artırmıştı. Ancak Trump’ın mirası, ülkenin bu alanda istikrarlı bir politika izlemesini engellemeye devam ediyor. ABD’nin anlaşmadan çekilme kararı, küresel ısınmayı 1,5 dereceyle sınırlandırma hedefini tehlikeye atarken, iklim krizinin etkilerini en ağır şekilde hisseden savunmasız ülkeler için de endişe verici bir gelişme oldu.
BM, Paris İklim Anlaşması’nı ve küresel ısınmayı sınırlandırma hedefini desteklemeye devam edeceğini açıklasa da, ABD’nin bu süreçten çekilmesi, uluslararası toplumun iklim krizine karşı ortak mücadelesini zayıflatıyor. Trump’ın mirası, ABD’nin dünya çapında iklim değişikliğiyle mücadelede liderlik etme fırsatını bir kez daha heba etmesine neden oldu. Bu karar, gelecek nesillerin güvenliği ve gezegenin sürdürülebilirliği açısından büyük bir kayıp olarak tarihe geçti.