Turizm İşçisinin Tatil Hakkı Neden Tartışılıyor?

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilen yeni bir yasa, turizm sektöründe çalışan işçilerin haftalık izin hakkını “ertelenebilir” hale getirdi. Düzenlemeye göre, işçiler haftada bir gün izin yapmak yerine 10 gün kesintisiz çalışıp yalnızca 11’inci günde izin kullanabilecek. Üstelik bu tatil günü çalışıldığında, fazla mesai ücreti ödenmeyecek. Sendikalar bu durumu açık bir hak gasbı olarak tanımlarken, “dinlenme hakkının anayasal güvence altında” olduğunu vurguluyor ve düzenlemenin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurmaya hazırlanıyor.

Yasa Ne Getiriyor, Ne Götürüyor?

10 Temmuz’da Meclis’ten geçen ve 14 Temmuz’da Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren yasa, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 46. maddesinde yapılan değişiklikle yürürlüğe girdi. Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan işletme belgesi almış konaklama tesislerinde çalışan işçiler için, haftalık tatil hakkı artık 7’nci gün yerine 11’inci güne kadar ertelenebilecek. Üstelik bu süre zarfında işçinin tatil günü çalışması halinde, normal çalışma süresi kadarlık kısmı fazla mesai olarak sayılmayacak.

Yasa metni, işçinin yazılı talebi veya onayıyla tatilin ertelenmesini “rızaya dayalı” olarak tanımlasa da, sendikalar bu onayın fiili olarak işveren baskısıyla alınacağını savunuyor. Yani işçi, ya tatilinden olacak ya da işi riske atacak.

Anayasa ve Uluslararası Sözleşmelerle Çelişiyor

Türkiye Anayasası’nın 50. maddesi açıkça “Dinlenmek çalışanların hakkıdır” diyerek haftalık izin hakkını anayasal güvenceye alıyor. Türkiye’nin taraf olduğu ILO sözleşmeleri ve Avrupa Sosyal Şartı da haftada en az bir gün kesintisiz izin verilmesini zorunlu kılıyor. Yeni düzenleme ise bu hakkı ertelenebilir hale getiriyor ve sendikalara göre anayasa ile çelişiyor.

CHP ve DEM Parti milletvekilleri Meclis görüşmelerinde yasa teklifine sert şekilde itiraz etti. CHP’li Sibel Suiçmez bu adımın yalnızca turizmle sınırlı kalmayıp inşaat gibi sektörlerde de örnek gösterileceğini belirtti. DEM Parti’li vekiller ise bu düzenlemeyi “esneklik değil, açık sömürü” olarak niteledi.

Sendikalar: “Bu Bir Hak Gaspıdır”

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) ve Dev Turizm İş Sendikası başta olmak üzere emek örgütleri düzenlemeye karşı net bir tutum aldı. DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, “İşçiler hafta tatilinde çalışacak ama karşılığında hiçbir ek ücret alamayacak. Bu, hem anayasal hem uluslararası sözleşmelerle bağdaşmayan bir düzenleme” dedi. Ayrıca bu uygulamanın yalnızca turizmle sınırlı kalmayacağının altını çizdi.

Dev Turizm İş ise yaptığı açıklamada, “10 gün çalışma, 1 gün tatil olmaz. Patronlar karlarını katlarken işçiler ruhen ve bedenen tükeniyor. Turizm çarkı zalimleşti, biz bu oyuna razı değiliz” ifadelerine yer verdi. Sendika, turizm işçilerini örgütlenmeye çağırarak yasa değişikliğinin iptalini talep etti.

Sektörde Gerçekler Ne Diyor?

TÜİK’in 2023 verilerine göre doğrudan turizmde istihdam edilen kişi sayısı 998 bin iken, 2024’te bu sayının 1,3 milyona çıktığı tahmin ediliyor. Ancak bu artış, çalışma koşullarının iyileştiği anlamına gelmiyor. Dev Turizm İş’e göre, sektör çalışanlarının %30’u kayıt dışı çalışıyor, haftalık fiilî çalışma süresi ise 50 ila 60 saati buluyor. Her iki çalışandan biri yıllık iznini bile kullanamıyor. Üstelik çoğu zaman fazla mesai ücretleri de ödenmiyor.

Bu tablo içinde işçilerin haftalık dinlenme hakkının esnetilmesi, sendikalara göre “çalışma rejiminde insani sınırların daha da aşılması” anlamına geliyor. Yeni düzenlemenin, sektörün yapısal sorunlarını çözmek yerine işveren lehine derinleştirdiği ve işçilerin haklarını daha da zayıflattığı ifade ediliyor.

Hak Gaspı mı, Esneklik mi?

İktidar temsilcileri bu yasanın “turizm yatırımlarının sürdürülebilirliği” ve “sektörün dinamizmine uygun esneklik” sunduğunu savunurken, işçiler, sendikalar ve hukukçular ise bu yaklaşımın “çalışma hakkını piyasa lehine eğip büken” bir politikaya dönüştüğünü belirtiyor. Tartışmalı yasa, yalnızca bir sektördeki çalışma düzenini değil, Türkiye’de emeğin gelecekte hangi zeminde sürdürüleceğini de belirleme potansiyeli taşıyor.