Ayşe Tokyaz Cinayeti: Eski Polis Şüpheli, Aile “Göz Göre Göre Geldi” Diyor

İstanbul Eyüpsultan’da 13 Temmuz’da yol kenarında valiz içinde bulunan cesedin, 22 yaşındaki üniversite öğrencisi Ayşe Tokyaz’a ait olduğu belirlendi. Tokyaz’ın ölümüyle ilgili biri eski polis olmak üzere altı kişi gözaltına alındı, bir kişi ise firari. Olay, kadın cinayetleriyle mücadelede adalet mekanizmasının etkisizliğini bir kez daha tartışmaya açtı.

Şüpheli Eski Polis: C.K. Hakkında İhraç ve Şiddet İddiaları

Ayşe Tokyaz ailesinin avukatı Begüm Osma’nın BBC Türkçe’ye verdiği bilgilere göre cinayetle bağlantılı olarak gözaltına alınan kişilerden biri eski bir polis memuru olan C.K. Ajanslar, 38 yaşındaki C.K.’nin dört ayrı suç kaydının bulunduğunu ve 2023 yılında polislikten ihraç edildiğini bildiriyor. Ancak C.K.’nin hangi gerekçeyle ihraç edildiği hâlâ netlik kazanmış değil.

Osma, C.K.’nin Tokyaz’ın eski sevgilisi olduğunu ve genç kadına uzun süre sistematik şiddet uyguladığını söyledi. Tokyaz’ın bu şiddeti belgeleyen fotoğrafları olduğu, savcılığın bunları da dosyaya dahil ettiği belirtildi. Ayrıca basında yer alan, C.K.’nin daha önce başka bir kadını öldürdüğü iddiası da dosyada “şüpheli ölüm” olarak yer almakta. Bu iddianın da şu anki soruşturmanın parçası olduğu kaydedildi.

“Bizi Korumak İçin Yanında Kaldı”

Ayşe Tokyaz’ın ikiz kardeşi Esra Tokyaz, ajanslara yaptığı açıklamada kardeşinin kendilerini korumak için C.K.’nin yanında kalmaya devam ettiğini aktardı. Aile, C.K.’nin “eski polis amiri” olması nedeniyle devlet içindeki bağlantılarını bir tehdit aracı olarak kullandığını, Tokyaz ailesi hakkında detaylı bilgilere ulaşıp bu bilgileri baskı kurmak için değerlendirdiğini öne sürdü.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ise yaptığı açıklamada, “Görevi korumak olanlar yine sessiz kaldı, eski bir polis tarafından öldürüldü. Bu cinayet göz göre göre işlendi” diyerek sürece dair kamu kurumlarının sorumluluğunu vurguladı.

Cinayet Sonrası Kan İzlerini Gizleme Girişimi

Avukat Osma’nın verdiği bilgilere göre, C.K. cinayet sonrası Ayşe Tokyaz’ın cansız bedenini Eyüpsultan’da yol kenarına attı. Olay yeri olarak kullanılan evin duvarlarını kırmızıya boyayarak kan izlerini gizlemeye çalıştığı iddia ediliyor. Ayrıca evin anahtarını bir temizlikçiye gönderdiği ve evi temizletmeye çalıştığı da dosyada yer alıyor.

İddialara göre C.K., cesedi taşımada kendisine yardım etmesi için bir arkadaşını da çağırdı ancak bu kişi durumu fark ederek polisi aradı. Bu ihbar üzerine C.K. gözaltına alındı.

Türkiye’de Kadın Cinayetleri Durmuyor

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine göre, 2024 yılı Temmuz ortasına kadar en az 235 kadın cinayeti işlendi. 2023 yılında ise bu sayı 394 olarak kayıtlara geçti. Platform, cinayetlerin artışını İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı, 6284 sayılı kanunun etkin uygulanmaması ve cezasızlık kültürüyle ilişkilendiriyor.

Bu cinayetler çoğunlukla kadınların en yakınlarındaki erkekler —eski eşler, sevgililer, aile bireyleri— tarafından işleniyor. Ayşe Tokyaz cinayeti de bu acı tablonun son halkası olarak karşımızda. Kadın örgütleri ve hukukçular, faillerin yalnızca yargı önüne çıkması değil, aynı zamanda önleyici ve koruyucu politikaların hayata geçirilmesinin acil bir gereklilik olduğunu yineliyor.

Adaletin Peşinde Bir Aile, Cezasızlığın Gölgesinde Bir Toplum

Tokyaz ailesi, cinayetin ardından hem adli sürecin takipçisi olacaklarını hem de bu olayın karanlıkta kalmaması için mücadele edeceklerini ifade etti. Öte yandan, şüpheli C.K.’nin geçmişteki suçları ve devlet bağlantıları iddiaları, toplumsal adalet duygusunu bir kez daha sorgulatıyor.

Ayşe Tokyaz’ın hikâyesi, yalnızca bir kadının hayatına mal olan bireysel bir şiddet vakası değil; aynı zamanda hukuksuzluğun, cezasızlığın ve ihmalin birleştiği yapısal bir sorunun dramatik yansıması.