Yıldırım Demirören, iktidara yakınlığı ile bilinen medya, enerji, spor ve inşaat sektörlerinde faaliyet gösteren Demirören Holding’in sahibi. Bir dönem, Türkiye Futbol Federasyonu’nun başkanlığını da yaptı.
Organize Suç ve Yolsuzlukları Bildirme Projesi (OCCRP) adlı uluslararası gazetecilik ağı, geçtiğimiz günlerde bir haber yayınladı. Haberde, dünyanın dört bir yanından pek çok ünlü ismin, Dominica adlı küçük bir ada ülkesinden para karşılığı vatandaşlık aldığı iddia edildi. Bu isimler arasında Yıldırım Demirören de vardı.
OCCRP, Dominica hükümetinin gizli tuttuğu vatandaşlık listesine ulaştığını ve bu listede Demirören’in adının geçtiğini belirtti. Ayrıca, Demirören’in kızının da Dominica pasaportuna sahip olduğunu ileri sürdü.
Dominica, Karayipler’de yer alan bir ada ülkesi. Nüfusu yaklaşık 72 bin olan bu ülke, doğal güzellikleriyle biliniyor. Ancak Dominica’nın bir başka özelliği daha var: Vatandaşlık satışı.
Dominica, 1993 yılından beri yabancılara vatandaşlık satıyor. Bu program kapsamında, Dominica’ya belirli bir miktar yatırım yapan veya bağışta bulunan kişiler, Dominica vatandaşı olabiliyor. Bu vatandaşlık sayesinde, kişiler Schengen bölgesi ve Birleşik Krallık dahil olmak üzere 140’tan fazla ülkeye vizesiz seyahat edebiliyor.
Dominica vatandaşlığı satın almanın maliyeti ise 100 bin dolardan başlıyor. Bu miktar, tek başına başvuran bir kişi için geçerli. Eğer başvuran kişi eşi ve çocuklarını da dahil etmek isterse, bu miktar artıyor.
Dominica vatandaşlığı satın alan kişilerin kimlikleri ise gizli tutuluyor.
Peki, Yıldırım Demirören neden Dominica vatandaşı olmak istedi? Bu sorunun cevabını henüz bilmiyoruz. OCCRP, Demirören’e bu konuda sorular yönelttiğini fakat Demirören’in yanıt vermediğini açıkladı.
Demirören’in Dominica vatandaşlığı aldığı iddiası, Türkiye’de de gündeme geldi. Gazeteci Bahadır Özgür, sosyal medya platformu X üzerinden bu haberi paylaştı ve “Araştırmacı gazeteciler suçlu, siyasetçi, iş insanı çok sayıda kişinin ‘vatandaşlık skandalı’nı ortaya çıkardı” dedi.
Demirören’in Dominica vatandaşlığına sahip olması, Türkiye’de yasal olarak bir sorun teşkil etmiyor. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na göre, Türkiye vatandaşı olan bir kişi, yabancı bir devletin vatandaşı olmak istediği takdirde bunu yapabilir.
Demirören’in Türk vatandaşlığından çıkma izni alıp almadığı ise bilinmiyor. Eğer almadıysa, bu durumda hem Türk hem de Dominica vatandaşı olmuş oluyor. Bu da çifte vatandaşlık olarak adlandırılıyor.
Çifte vatandaşlık, Türkiye’de yasal olarak tanınmıyor. Ancak yasak da değil. Türkiye, çifte vatandaşlığa izin veren ülkelerle yaptığı anlaşmalar çerçevesinde, bu durumu kabul ediyor. Dominica ise, Türkiye ile böyle bir anlaşması olmayan bir ülke.
Bu nedenle, Demirören’in Dominica vatandaşlığına sahip olması, Türkiye’de hukuki bir sorun yaratmıyor. Ancak etik bir sorun yaratabilir. Zira Demirören, Türkiye’nin en önemli kurum ve kuruluşlarının başında bulunan bir kişi. Medya, spor ve iş dünyasında büyük bir etkisi var.
- Tayfun Kahraman’a Yapılan Kötü Muamele: Görüntüler Ortaya Çıktı - 21 Aralık 2024
- Gazeteciler Cemiyeti’nden Gözaltılara Sert Tepki - 21 Aralık 2024
- Mersin’de Kadın Cinayeti - 21 Aralık 2024