“Devlet Tehlikedeyse Eleştiririm”: Eski AK Partili Hüseyin Kocabıyık Tutuklandı

AK Parti’nin eski İzmir milletvekili Hüseyin Kocabıyık, “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla çıkarıldığı İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklanarak Sincan Cezaevi’ne gönderildi. Gözaltı gerekçesi, Kocabıyık’ın Cumhuriyet gazetesine verdiği son röportaj ve sosyal medya hesabı X’te yaptığı iki paylaşım oldu.

Mahkeme sorgusunda kendisini “anayasal devletin savunucusu” olarak tanımlayan Kocabıyık, “Ben anayasal devlete inanan birisiyim. Hukukun üstünlüğüne inanırım. Bunların yıpranması halinde Türk milletinin bekasının tehlikeye gireceğini düşünürüm. Devletin anayasal tehlikeye gireceğini düşündüğümde herkesi eleştiririm” diyerek suçlamaları reddetti.

“Aydın Olarak Görevimi Yaptım”

Kocabıyık, yürütme erkinin başındaki kişiyi hukuk dışı gelişmelerden sorumlu gördüğünü ve bu nedenle “uyarıcı” eleştirilerde bulunduğunu belirtti. “Bu benim bir aydın olarak, yazar olarak hakkım değil görevimdir. Görev yaptım” diyen Kocabıyık, paylaşımlarında kimseyi hedef almadığını, anayasal ilkelere dikkat çektiğini savundu.

“Devlet başkanlığını eleştirmem” diyen eski vekil, eleştirilerini kişisel değil “kurumsal sorumluluk” çerçevesinde yaptığını ileri sürdü. Ancak mahkeme, ifadelerini “Cumhurbaşkanına hakaret” kapsamında değerlendirerek tutuklama kararı verdi.

İfade Özgürlüğü Sınırı: Siyaset ve Hukuk Arasında

Kocabıyık’ın tutuklanması, Türkiye’de ifade özgürlüğü ve siyasal eleştiri alanının daraldığı yönündeki tartışmaları yeniden gündeme taşıdı. Uzun yıllar AK Parti içinde yer almış, Çiller döneminde başdanışmanlık yapmış bir siyasetçinin “devleti koruma” gerekçesiyle yaptığı eleştiriler nedeniyle tutuklanması, yargının politik alanla kurduğu ilişkinin yeniden sorgulanmasına yol açtı.

Yargı kararının temelinde “hakaret” iddiası yer alsa da, dosyanın merkezinde siyasal eleştirinin sınırları bulunuyor. Kocabıyık’ın ifadelerinde kullandığı “anayasal tehlike”, “hukuk dışı gelişmeler” gibi kavramlar, iktidarın bu tür yorumlara karşı giderek daha az tolerans gösterdiği bir dönemin ruhunu yansıtıyor.

Eleştiri mi Suç mu?

Kocabıyık’ın ifadesi, Türkiye’de “eleştirinin suça dönüşme” eşiğinin giderek belirsizleştiğini de hatırlatıyor. Eski bir iktidar milletvekilinin bile “uyarıcı nitelikteki” açıklamaları nedeniyle cezaevine gönderilmesi, siyasal aidiyetin dahi artık koruma sağlamadığı bir atmosferin işareti olarak görülüyor.

Bu tutuklama, yalnızca bir bireyin davası değil; aynı zamanda devletin eleştiriye tahammül sınırının da testi. Kocabıyık’ın savunmasında dile getirdiği “Devletin bekası için eleştiririm” cümlesi, bu testin merkezinde duruyor.


NHY/ Cumhuriyet, T24, Evrensel