2024, küresel ısınmanın tehlikeli etkilerini gösteren bir dönüm noktası olarak tarihe geçti. Copernicus İklim Değişikliği Servisi, yılın Ocak-Kasım ayları arasında kaydedilen sıra dışı sıcaklıkların, 2024’ü kesin olarak “en sıcak yıl” yaptığını açıkladı.
1,5°C Eşiği İlk Kez Aşıldı
2024, sanayi öncesi döneme kıyasla 1,5°C’lik sıcaklık artışını aştığı belgelenen ilk takvim yılı oldu. Bu eşik, Paris İklim Anlaşması’nda belirlenen “güvenli sınır” olarak tanımlanıyor. Ancak uzmanlar, bu artışın anlaşmanın ihlali anlamına gelmediğini, acil ve iddialı bir iklim eylemi gerektirdiğini ifade ediyor.
İklim değişikliğine bağlı aşırı hava olayları, 2024 boyunca dünya genelinde ciddi felaketlere yol açtı. İspanya ve Kenya’da ölümcül seller, ABD ve Filipinler’de şiddetli tropik fırtınalar, Güney Amerika’da ise orman yangınları ve kuraklık görüldü. Bu olaylar, toplamda 310 milyar dolarlık ekonomik kayba neden oldu. Gelişmekte olan ülkeler, iklim değişikliğiyle mücadelede en savunmasız konumda yer alırken, 2035’e kadar yıllık 1,3 trilyon dolarlık dış yardıma ihtiyaç duyacakları öngörülüyor.
Fosil Yakıtlar ve Emisyonlar
Fosil yakıtlardan kaynaklanan sera gazı emisyonları artmaya devam ediyor. Bu durum, küresel sıcaklıkların rekor seviyelere ulaşmasına ve iklim döngülerinin bozulmasına yol açıyor. BM, mevcut iklim politikalarının küresel ısınmayı 3,1°C’ye kadar yükseltebileceği konusunda uyardı.
2024’ün aşırı sıcaklıklarında doğal El Niño etkisi rol oynasa da, bilim insanları bu artışın temel nedeninin insan kaynaklı emisyonlar olduğunu belirtiyor. Ayrıca, atmosferdeki yansıma özelliğine sahip bulutların azalmasının da sıcaklık artışında etkili olabileceği üzerinde duruluyor.
Copernicus verileri, Dünya’nın son 125 bin yılın en sıcak döneminde olduğunu gösterirken, uzmanlar iklim eyleminin hızla hayata geçirilmesi gerektiğini bir kez daha vurguluyor.