Zalimin zulmüyle mücadele edeceğiz!

Zalimin zulmüyle mücadele edeceğiz!
Bu cümle, CHP Genel BaÅŸkanı Kemal KılıçdaroÄŸlu‘nun. Bazı gazetelerin Ankara temsilcileriyle çarÅŸamba günü sohbet ederken söylüyor.
KılıçdaroÄŸlu’na soruyorlar:
“2019’da Meral AkÅŸener ve HDP ile ittifak yapılır mı?”
KılıçdaroÄŸlu’nun yanıtı ÅŸu:

Önce şu noktada uzlaşmak gerekiyor.
Olay, bir saÄŸ-sol meselesi deÄŸil,
Türkiye meselesidir.

Toplumun geleceği, çocuklarımızın geleceği meselesidir.
Öyle kısır, 19’uncu yüzyılın
kavramlarıyla 21’inci yüzyılı belirleyemezsiniz.
Artık 21’inci yüzyıldayız.
Özgürlükçü bir demokrasi istiyoruz.
Özgür bir Türkiye istiyoruz.
Benim gibi düşünmeyen insanların da düşüncelerini özgürce ifade edebildiği bir Türkiye istiyoruz.
AKP, bunu alıp sağ-sol ekseni üzerinden götürmek istiyor, muhafazakârlar ve diğerleri
üzerinden götürmek istiyor.
Kimse bu tuzağa düşmez.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu yanıtını şöyle sürdürüyor:

Nitekim, 16 Nisan referandumunda kimse bu tuzağa düşmedi.

Demokrasi bileşenleri bir tarafta oldu, totaliter yapı isteyenler de bir tarafta oldu.
Bugün referandum olsa ‘hayır’
oyları yüzde 60 çıkar.
Bugün Erdoğan’ın önündeki
sonuçlarda AKP’nin oyu yüzde 45 görünüyor. Kan kaybettiklerini biliyorlar.
Bugün başkanlık seçimi olsa   Erdoğan kaybedeceğini gayet net    biliyor.

Åžu sözler de KılıçdaroÄŸlu’nun:

Erdoğan, 2019’a giderken her türlü
hukuk dışı yolu deneyecek.

Salt ben, salt Meral Hanım açısından değil, kimi önünde engel olarak
görüyorsa, onun bir şekilde tasfiyesini isteyecektir, onu sağlamaya çalışacaktır.
Ama bunda asla ve asla başarılı olamayacaktır.
Bir kişi haksızlığa uğramışsa onun
kimliği, siyasi görüşü ne olursa
olsun onu savunmak hepimizin
ortak görevidir.

CHP Genel Başkanı, bunları söyledikten sonra ekliyor:

Zalimin zulmüyle mücadele edeceğiz! 

KılıçdaroÄŸlu’nun yukarıdaki açıklamalarının altını özellikle çiziyorum.
Çünkü önemsiyorum.
Çünkü bu sözler, 16 Nisan‘ın devamı niteliÄŸinde.
Bu sözler, ADALET yürüyüşünün ruhunu yansıtıyor.
Bu sözler, demokrasi ve özgürlüğü, hukukun üstünlüğünü yalın bir dille anlatıyor.
KılıçdaroÄŸlu’nun, “Benim gibi düşünmeyen insanların da düşüncelerini özgürce ifade edebildiÄŸi bir Türkiye istiyoruz” vurgusu, bugün Türkiye’nin yaÅŸamakta olduÄŸu ‘dikta‘dan kurtulmanın yolunu gösteriyor.
Yine KılıçdaroÄŸlu’nun, “Bir kiÅŸi haksızlığa uÄŸramışsa onun kimliÄŸi, siyasi görüşü ne olursa olsun onu savunmak hepimizin ortak görevidir” sözü de, 2019 açısından umut veriyor.
KılıçdaroÄŸlu’nun dediÄŸi gibi…
Görüşlerimiz ne olursa olsun ortak bir demokrasi ÅŸemsiyesi altında bir araya gelebilirsek…
Sadece kendimiz için demokrasi istemeyi, demokrasi sanan illetten kurtulabilirsek…
Haksızlığa uÄŸrayan kim olursa olsun, onu da savunabilirsek…
Ä°ÅŸte o zaman zalimin zulmü biter, demokrasi ve özgürlük kapısı açılır bu memlekette…