TÜRK-İŞ Konfederasyonu’nun Kasım 2024 verileri, Türkiye’de hayat pahalılığının sabit gelirli vatandaşlar üzerindeki etkisini bir kez daha ortaya koydu. Açıklanan rapor, dört kişilik bir ailenin temel gıda ihtiyaçlarını karşılamak için ayda 20.562 TL’ye ihtiyaç duyduğunu, yoksulluk sınırının ise 66.976 TL’ye yükseldiğini gösteriyor. Bekâr bir çalışanın yaşama maliyeti ise 26.712 TL olarak hesaplandı.
Açlık ve Yoksulluk Kıskacında Çalışanlar
Bu rakamlar, dört kişilik bir ailenin yalnızca gıda harcamalarını karşılaması için bile asgari ücretin çok üzerinde bir gelir seviyesine ihtiyaç duyduğunu ortaya koyuyor. Güncel asgari ücretle bir ailenin ancak bir haftalık temel ihtiyaçlarını karşılayabilmesi, ekonomik politikaların toplum üzerindeki olumsuz etkisini gözler önüne seriyor.
Raporda, asgari ücret ile yaşama maliyeti arasındaki farkın 9.700 TL’ye ulaştığı belirtiliyor. Bu durum, yalnızca bireysel refah seviyesini değil, toplumsal huzuru da tehdit eden gelir adaletsizliğinin boyutlarını sergiliyor.
Mutfak enflasyonu, Kasım 2024 itibarıyla bir önceki aya göre %0,64 oranında artarken, on iki aylık artış %46,60 olarak hesaplandı. Bu durum, özellikle sabit ve düşük gelirli kesimlerin beslenme alışkanlıklarını olumsuz etkiliyor. Yetersiz beslenme ve temel gıda maddelerine erişimde yaşanan sıkıntılar, yalnızca ekonomik bir sorun değil, aynı zamanda bir halk sağlığı krizi anlamına geliyor.
Gelir Dağılımında Adaletsizlik
TÜRK-İŞ raporu, gelir dağılımındaki adaletsizliğe ve vergi sistemindeki dengesizliklere dikkat çekiyor. Ücretli çalışanların, enflasyonun yarattığı tahribatın sorumlusu değil, mağduru olduğunun altını çizen rapor, ekonomik krizden çıkış için adil bir vergi sistemi ve sosyal politikaların gerekliliğini vurguluyor.
Raporda, “insan onuruna yaraşır bir gelir düzeyi” talebi tekrarlanırken, çalışanlardan sürekli özveri bekleyen ekonomik politikaların sürdürülemez olduğuna işaret ediliyor. Toplumun geniş kesimlerini etkileyen bu sorunların çözümü için hükümetin, yalnızca ücret artışı değil, yapısal ekonomik reformları da hayata geçirmesi gerektiği vurgulanıyor.
Sosyal Adalet İhtiyacı
TÜRK-İŞ verileri, Türkiye’de dar ve sabit gelirli kesimlerin her geçen gün yaşam maliyeti karşısında daha da zorluk çektiğini gösteriyor. Bu durum, ücret artışlarının yanı sıra gelir dağılımını iyileştirecek, yoksullukla mücadeleye odaklanacak bütüncül sosyal politikaların geliştirilmesini zorunlu kılıyor. Ekonomik adaletsizlikle mücadele etmek, yalnızca bireylerin yaşam koşullarını iyileştirmekle kalmayacak, aynı zamanda toplumsal dayanışmayı da güçlendirecektir.