Sİ-(edebiyat hayat)

İnsan mutluyken pek hayal kurmaz, mutsuzken çarpar üç beş hayale kendini

Hüzün zıvanadan çıktı mı katsayıları zamanla yükselmiş hayalleri  tartar  avuç hesabı

Elde var mı ki nefes alıyor olmaktan başka bir muştu

Az öte tık nefes; fonda yine hüzzamın bin ton koyusu, peşrevde

Si…

Astarı verilmiş kederin yüzü/nde(n) kurulur onca darağacı sanki

Çok oluyorsun becerilerimizin maşallah eşiğinden geçerse bir umut çarparız bizde karanlığın izdüşümlerine

Güneş lütfetmedi mi davetimize

biliriz hangi no(k)tadayız

Patlat bir hicaz evladım

Peşrevde

Si….

*

Kalemimizin iki ucu yok ki diğerini çevirelim cici bici yazalım şimdi (ailenizin kalemi gibi) Bir de o mesele vardı değil mi; Biz zembille indik gökten fışkırdık topraktan, sahipsiz bir yumurtayı kırıp içten, pörtledik yeryüzüne sanki. Ayrımlar ve aile kızları falan (bu, su götürür konu başka hikâye)

Ne diyorduk son; cici bici. Toplumun histerik halleri anlatılmıyor lakin keskinleşmeden kalem.

Fıtratımızda her şey varken illaki aşkta kanatlanır öfke de kalemin ucundan ve yeri gelir aşka da sıçar insan. Hay ben senin ıstırabına diyerek ve iç-dış sesin resmini çizer her kalem. Hoş çarşaflar da kirlenmiş.

Edebiyat  hayat dememiş miydi hem ustalar

Daldık çıktık, yedisine baktık yetmişine uyduk, çocuk da olduk ergen de saçı ağarmış delikanlı da, Kalemin yaşı yoktu cinsiyeti ya da. Sahi!

Siz beyefendi bir kalem gördünüz mü hiç? hanımefendi ya da. Söyleyin, kaçtı boyu kilosu. Ne renkti gözleri.

Ah sıkışanın edebiyat edepten gelir sözü. Hiçbiri küfür duymamış bilmemiş gibi sanki. O yüzden bu yadırgamalar.  Bilmezler mi bu hayat. Çok mu düzgün çok mu küfürsüz yoksa hayat.

Ah anlasak, edebiyat da sövünce mıçmış olunmuyor edebiyata. Kimi küfrü ustalıkla işliyor ki alıp şapkanızı çıkartmak  kalıyor size. İçine etmek bambaşka bir şey.Yani sövünce olmuyor bu işler.

Kimine yakışıyor kiminde sırıtıyor. Elzem olduğunu hissettiği yerde usta bir kalem mihenk taşı gibi oturtuyor her şeyi yerli yerine. Ama yine de çıkıyor biri  bak terbiyesize diye.Bir de bayansın ki geçtim sövmeden.

Sevişmek… mi dedin aha da bittin. Ayıpsa yapmayın efendim.

Peki ne anlatacağız küfürsüz

Yediğimizi içtiğimizi

Havalarda soğudu

Eee

Daha daha nasılsınız… Memleket yanmış, insan kirlenmiş

hüzün dert  tepenizde demini almış; tam da böyle havadan sudan  bir muhabbetin  içine düştünüz diyelim

Ne dersiniz… Sustunuz belki

İçinizden dediğinizi dile getirene de susunuz! o hâl efendim. Olmuyor öyle dostlar  alışverişte görsünler.