Konya Şehir Hastanesi’nde Kardiyoloji Uzmanı olarak görev yapan Dr. Ekrem Karakaya polikliniğinde bir hasta yakını tarafından başından vurularak katledilmiştir. Ailesine sevenlerine ve tüm camiamıza sabırlar dileriz.
İşte bir tane daha kurban… Sağlık Sisteminin kurbanı… Genç bir adam. Bu ülkeye yıllarını vermiş. Yıllarca okumuş, yıllarca geceleri hastane koridorlarında sabahlamış, binlerce hastaya bakmış, uykusuz yorgun blok nöbetler… blok nöbet nedir bilir misiniz? Üç gün beş gün belki de bir hafta hastaneden dışarı çıkmadan sevgili halkımızın derdine derman olmaya çalışmak. Sonra 48 saat acil nöbetler vardır. 48 saat sürekli hastanede gece gündüz çalışmak yani. İnsanlık dışı uygulamalar…
Ne kadar inanılmaz de mi? Hekimlik bu kadar zahmetinin yanı sıra bir de öldürücü oldu. Sokakta, hastanede, evinizde, hastane bahçesinde doktor olduğunuz için öldürülebilirsiniz. Bu kaçıncı?
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca dünkü korkunç doktor katliamından sonra, adli makamlar dehşet saçan canilik konusunda araştırmalarını sürdürüyor, diye tweet atmış. Sayın Koca bunun cevabını sistemin içinde bulabilir. O kadar derin araştırmalara gerek yok. Sistemin kendisi şiddetin kaynağı. Ayrıca bu kadar geç kalan Sağlıkta Şiddet Yasası bile artık bu ölümcül şiddet sarmalını durduramaz. Çünkü sistemin kendisi giderek artan bir şiddet yaratıyor. Nasıl mı? Bir kere Türkiye’de herkes istediği doktora istediği zaman gidebilir. O doktordan çıkar başka doktora gider. Mesela yüzündeki bir sivilceden üniversite profesörüne muayene olabilir (prim sistemiyle) veya oradan çıkıp başka bir hastaneden bir uzmana gidebilir. Bir sivilce için. Ama bir kanser hastası iseniz şişen randevulardan dolayı muayene olamaz veya tetkikleriniz için aylar sonraya randevu alabiliriniz. Çünkü önünüzde sivilcesi için hastane randevularını kapatan bir hasta vardır. Kısaca bir basamak sistemi yoktur. Sistematik bir dağılım yoktur. Bu nedenle her yerde hastalar yığılır. (bir hasta aynı hafta içinde beş hastane gezebilirse olacağı budur) ve gelinen son nokta: 5 dakikada bir hasta muayenesi. Bu kadar komik bir şey olamaz. 5 dakikada bir hasta muayenesi nasıl olabilir? Bu çarpıklığı sadece bir tanesi.
En önemli başka bir neden hasta / hekim güveni yıkılmıştır. Sağlıkta dönüşüm programıyla bir hekime yoksulluk sınırının biraz üzerinde bir para vererek üzerini sen artık nasıl tamamlarsan tamamla. ister mesainden çalarak veya istersen mesai sonrası özel hasta bak üç kuruş beş kuruş kazan, hastanede kazansın denmiştir. (kazan- kazan )
İşte bu kazan- kazan sistemi sağlık gibi hayati konularda olmuyor. Kazan- kazan tam tersine kaybet / kaybet oluveriyor. İşte böyle, hep birlikte kaybediyoruz.
Hayatta kalmak ve sağlıklı olmak çok önemlidir. Doktorlar ve diğer sağlık görevlileri hayat ile ölüm arasındaki o ince çizgide duran ve hastalığa, ölüme siper olmaya çalışan insanlardır. Keşke büyük hastaneler ve ileri teknolojiler doktor olmadan bu işe yarasa.
Sonuçta, hasta ile hekim karşı karşıya gelirse olacağı budur: Genç bir adam doktor olduğu için bu yorucu mesleği yaptığı için öldürüldü. Hepimiz bir parça öldük. Hastaları da öldü.
Kısaca, Kaybet – Kaybet oldu.
- Yeni Doğan Çetesi ve Rant Kavgaları - 24 Kasım 2024
- Failler Güçlü Olunca… - 11 Eylül 2024
- SMA’lı Çocuklar ve Arkasındaki Trajedi - 22 Mayıs 2024