Paris İklim Anlaşması: 195 Ülkeden Sadece 10’u Yeni İklim Planlarını Zamanında Sundu

Paris İklim Anlaşması kapsamında, 10 Şubat 2025 tarihine kadar ülkelerin 2035 yılına kadar sera gazı emisyonlarını nasıl azaltacaklarını detaylandıran güncellenmiş ulusal iklim planlarını (Nationally Determined Contributions, NDC) sunmaları gerekiyordu. Ancak, uzmanlar tarafından hazırlanan bir rapora göre, 195 ülkeden sadece 10’u bu önemli tarihe uydu. Bu durum, küresel iklim hedeflerine ulaşma yolunda ciddi bir engel olarak değerlendiriliyor.

NDC’lerin Önemi ve Süreç

Paris İklim Anlaşması, 2015 yılında imzalandığında, ülkelerin ulusal düzeyde belirledikleri iklim planları (NDC) aracılığıyla sera gazı emisyonlarını azaltmaları ve küresel sıcaklık artışını sanayi öncesi döneme göre 2°C’nin altında tutma hedefi benimsendi. Hatta, mümkünse bu artışın 1,5°C ile sınırlandırılması hedeflendi. Ancak, bu hedeflere ulaşmak için ülkelerin her beş yılda bir NDC’lerini güncellemeleri ve daha iddialı hedefler belirlemeleri gerekiyor.

Ekim 2024’te Birleşmiş Milletler tarafından yayımlanan bir rapor, yeni NDC’lerin “emisyon azaltımında bir sıçrama” sağlaması gerektiğini vurguladı. Raporda, mevcut taahhütlerin 1,5°C hedefini karşılamaktan uzak olduğu ve ülkelerin daha hızlı ve etkili adımlar atması gerektiği belirtildi.

Sadece 10 Ülke Zamanında Planını Sundu

Fakat, 10 Şubat 2025 tarihine kadar sadece 10 ülke güncellenmiş NDC’lerini sundu. Bu ülkeler arasında Andorra, Brezilya, Ekvador, Yeni Zelanda, İsviçre, Saint Lucia, Uruguay, Birleşik Arap Emirlikleri, Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri yer alıyor. Ancak, bu planların birçoğu iklim uzmanları tarafından yetersiz bulundu.

Özellikle ABD’nin durumu dikkat çekici. Ülke, NDC’sini zamanında sunmuş olsa da, Başkan Donald Trump’ın Paris Anlaşması’ndan çekilme niyetini açıklaması, bu planın uygulanabilirliğini sorgulatıyor. ABD’nin sunduğu plan, eski Başkan Joe Biden yönetimi tarafından hazırlanmıştı ve Trump’ın iklim politikalarıyla uyumlu değil.

Planların Yetersizliği ve Eleştiriler

İklim araştırma grubu Climate Action Tracker, sunulan planların birçoğunu 1,5°C hedefini karşılamak için yetersiz buldu. Örneğin, Brezilya ve İsviçre gibi ülkelerin planları, emisyon azaltımında yeterli adımları içermiyor. Bu durum, küresel ısınmayı sınırlandırma hedefinin giderek daha ulaşılmaz hale geldiğini gösteriyor.

Uzmanlar, ülkelerin ekonomik ve siyasi kaygılar nedeniyle daha iddialı hedefler belirlemekten kaçındığını belirtiyor. Özellikle gelişmekte olan ülkeler, finansal ve teknolojik destek olmadan emisyon azaltımına yönelik adımlar atmanın zor olduğunu ifade ediyor.

Uluslararası Toplumun Tepkisi

Paris İklim Anlaşması’nın başarıya ulaşması için tüm ülkelerin taahhütlerini yerine getirmesi büyük önem taşıyor. Ancak, 195 ülkeden sadece 10’unun zamanında plan sunması, uluslararası toplumda hayal kırıklığı yarattı. İklim aktivistleri ve sivil toplum kuruluşları, ülkeleri daha hızlı ve etkili adımlar atmaya çağırıyor.

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) Genel Sekreteri, ülkeleri gecikmeksizin harekete geçmeye davet etti. “İklim krizi beklemeye tahammülü olmayan bir aciliyet taşıyor. Ülkelerin taahhütlerini yerine getirmesi ve daha iddialı hedefler belirlemesi gerekiyor” açıklamasını yaptı.

Türkiye’nin Durumu

Türkiye, Paris İklim Anlaşması’nı 2021 yılında onayladı ve ulusal katkı beyanını (NDC) güncelleme sürecine girdi. Ancak, henüz yeni planını sunmayan ülkeler arasında yer alıyor. Türkiye’nin, özellikle kömür bağımlılığını azaltma ve yenilenebilir enerji yatırımlarını artırma konusunda daha iddialı adımlar atması bekleniyor.

İklim Kriziyle Mücadelede Zaman Daralıyor

Paris İklim Anlaşması’nın hedeflerine ulaşmak için ülkelerin daha hızlı ve kararlı adımlar atması gerekiyor. Ancak, sadece 10 ülkenin zamanında plan sunması, küresel iklim mücadelesinin ne kadar zorlu olduğunu gösteriyor. Önümüzdeki yıllarda, özellikle 2025’te yapılacak olan COP30 zirvesi, ülkelerin taahhütlerini gözden geçirmesi ve daha iddialı hedefler belirlemesi için kritik bir fırsat olacak.

İklim kriziyle mücadelede zaman hızla tükenirken, uluslararası toplumun birlikte hareket etmesi ve somut adımlar atması büyük önem taşıyor. Aksi takdirde, 1,5°C hedefini kaçırma riski giderek artacak ve iklim değişikliğinin yıkıcı etkileri daha da şiddetlenecek.

  • NHY / spiegel.de