Kira Artış Sınırının Kaldırılması ve Vergi Gelirlerine Etkisi

Temmuz 2024’te kira artışlarının yüzde 25 ile sınırlandırılmasının kaldırılması, kiracıları zor durumda bırakan önemli bir karar olarak dikkat çekti. Özellikle büyük şehirlerde zaten yüksek olan kira bedellerinin daha da artması, dar gelirli kiracıları ciddi bir ekonomik baskı altına sokarken, bu uygulamanın kaldırılmasının arkasında farklı bir motivasyonun olabileceği tartışılmaya başlandı: vergi gelirlerini artırma hedefi.

Kira Gelirlerinden Alınan Vergilerde Artış

Kira artışları, mülk sahiplerinin daha yüksek kira gelirleri elde etmesi anlamına geliyor. Buna bağlı olarak, kira gelirlerinden alınan vergilerde de artış bekleniyor. Devletin gelir vergisi uygulamaları çerçevesinde, kira gelirleri belirli bir sınırın üzerinde olan mülk sahiplerinden vergi alınmakta. Kira artış sınırının kaldırılmasıyla birlikte, devletin bu vergilerden elde edeceği gelirlerin önemli ölçüde artması öngörülüyor.

Ancak, bu artışın ne kadar olacağına dair net veriler mevcut değil. Konuyla ilgili yapılmış bir araştırma ya da devlet tarafından açıklanmış somut bir tahmin bulunmuyor. Yine de, kira fiyatlarındaki artışın, özellikle büyükşehirlerdeki konut kiraları düşünüldüğünde, devletin kira gelir vergisinden elde edeceği geliri kayda değer şekilde artırması muhtemel.

Birçok uzman, kira artışının sadece vergi geliri artışı olarak düşünülmesinin yanlış olduğuna dikkat çekiyor. Zira, kira artışlarıyla birlikte hane halkı üzerindeki ekonomik yükler de ağırlaşıyor ve bu da harcama kapasitesini düşürüyor. Kiracıların büyük bir bölümü, kira artışlarının ardından diğer temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanırken, devletin bu artıştan elde edeceği vergi gelirlerinin uzun vadede toplumsal dengeler üzerinde olumsuz etkiler yaratacağı düşünülüyor.

Vergi Gelirlerindeki Artışla Hedeflenen Ne?

Kira gelirlerindeki artışın, devletin bütçe açığını kapatma ve ek vergi gelirleri elde etme çabaları kapsamında bir adım olduğu değerlendiriliyor. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in ekonomik politikalarda yaptığı değişiklikler arasında, vergi gelirlerini artırarak bütçe açığını kontrol altına almak önemli bir yer tutuyor. Kira artışlarının serbest bırakılmasıyla, mülk sahiplerinin beyan edeceği kira gelirleri üzerinden daha yüksek oranlarda vergi toplanması planlanıyor.

Ancak, bu stratejinin kısa vadede devletin vergi gelirlerini artırsa da, uzun vadede toplum üzerinde yaratacağı etkiler göz ardı ediliyor. Kiracılar üzerindeki artan mali yükler, tüketici harcamalarını düşürecek, bu da ekonomik büyüme üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Anlaşılan hükümet bu riski göze almış bulunuyor. Çünkü, tüketicinin harcamalarının kısılmasının diğer yandan enflasyonun düşmesine katkısı düşünüldüğünde bu riski göze alınmış görünüyor.