Ömer Fethi Gürer: 2024’te “Emeklilik Yılı” Umudu Hayal Kırıklığına Dönüştü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2024’ü “Emeklilik Yılı” ilan etmesi, ülkenin emeklileri için bir dönüm noktası olarak lanse edilmişti. Ancak aradan geçen aylara rağmen, emeklilerin yaşam koşulları daha da zorlaştı. Artan hayat pahalılığı, sabit gelirlilerin en büyük kitlesi olan emekliler için her geçen gün daha büyük bir çıkmaz haline geliyor. Kahvehanelerde bir ikinci çayı dahi içemeyen, torunlarına harçlık veremeyen, tatili bırakın temel ihtiyaçlarını bile karşılayamayan milyonlarca emekli, açlık sınırının altında bir hayat sürmeye zorlanıyor.

Geçim Sıkıntısı: Halk Ekmek ve Et Süt Kurumu Kuyrukları

Türkiye’nin dört bir yanında, emeklilerin gerçek durumu halk ekmek ve Et ve Süt Kurumu marketlerinde gözler önüne seriliyor. Sabahın erken saatlerinden itibaren kıyma sırası bekleyen emekliler, günlük yaşamlarını sürdürebilmek için gramla alışveriş yapmak zorunda kalıyor. Artan enflasyon ve zamlar karşısında emeklilerin aldığı maaş, ne yazık ki açlık sınırının bile gerisinde kalıyor.

12 Milyon Emekli, Açlıkla Mücadele Ediyor

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, bu duruma dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Gürer, Türkiye’de yaklaşık 16 milyon kişinin emekli, malullük ya da ölüm aylığı aldığını, ancak bunların büyük bir çoğunluğunun asgari yaşam standartlarının dahi altında kaldığını vurguladı. 2024 yılı itibarıyla en düşük emekli maaşı 12.500 TL’ye çıkarılmış olsa da, bu miktar, özellikle büyükşehirlerde yaşayan emekliler için geçinmeye yetmiyor. Gürer, halk ekmek kuyruklarının uzadığını, marketlerin açılmadan önce uzun sıralar oluştuğunu ve emeklilerin ciddi bir geçim savaşı verdiğini belirtti.

Uluslararası Kıyaslamalarda Türkiye Sondan Bir Önce

Dünya genelinde yapılan emeklilik sistemi karşılaştırmalarında Türkiye, en kötü performans gösteren ülkeler arasında yer alıyor. ABD merkezli Mercer CFA Enstitüsü’nün 2024 Küresel Emeklilik Endeksi raporuna göre Türkiye, 48 ülke arasında 47. sırada. Türkiye’nin bu sıralamaya düşmesindeki en büyük neden, emeklilere sağlanan maaşların yeterli olmaması ve emeklilik sisteminin sürdürülebilirliğinin risk altında olması. Raporda Türkiye’nin emeklilik maaşlarının artırılması ve sistemin kapsamının genişletilmesi gerektiği açıkça ifade ediliyor.

Bayram İkramiyesi ve Maaş İyileştirme Talepleri

Gürer, emeklilerin yaşam standartlarını yükseltmek için atılması gereken adımlara da değindi. En düşük emekli maaşının asgari ücret seviyesine çekilmesi gerektiğini vurgulayan Gürer, ayrıca bayram ikramiyelerinin asgari ücret düzeyine çıkarılması ve emekli maaşları arasındaki eşitsizliklerin giderilmesi için intibak yasasının yeniden düzenlenmesi gerektiğini belirtti. Bunun yanında, sağlık hizmetleri katkı paylarının kaldırılması ve ev sahibi olmayan emeklilere kira yardımı yapılması, emeklilerin temel ihtiyaçlarını karşılamaları için önemli adımlar olarak sıralandı.

Gıda Güvenliği ve Beslenme Sorunu

Emeklilerin karşılaştığı sorunlar yalnızca maddi zorluklarla sınırlı değil. Artan hayat pahalılığı ile birlikte, emekliler sağlıklı ve güvenilir gıdaya erişimde de zorluklar yaşıyor. Özellikle büyükşehirlerde, gıda fiyatlarının hızla artmasıyla birlikte emekliler daha düşük kalitede, besleyicilikten uzak gıdalara yönelmek zorunda kalıyorlar. Beslenme alışkanlıklarının bu denli olumsuz etkilenmesi, emeklilerin yaşam kalitesinde de ciddi bir düşüşe neden oluyor.

2024 yılı “Emeklilik Yılı” ilan edilmiş olmasına rağmen, Türkiye’de emeklilerin yaşam standartları her geçen gün daha da kötüye gidiyor. Emeklilik maaşlarındaki yetersizlik, gıda güvenliği ve sosyal yardımların eksikliği gibi sorunlar emeklilerin geçim savaşını daha da derinleştiriyor. Emekliler, hem devletin hem de ilgili kurumların acil bir şekilde çözüm getirmesini beklerken, bu süreçte geçim sıkıntısının giderek daha da büyümesi toplumsal huzursuzlukları tetiklemeye devam ediyor.

Emeklilerin talepleri açık: Yaşam standartlarını yükseltecek düzenlemelerin yapılması, maaşların asgari ücret seviyesine çıkarılması ve intibak yasası gibi iyileştirmelerin acilen hayata geçirilmesi.