Kadınların Sessiz Çığlığı: Türkiye’de Şiddetin Pençesinde Yaşamlar

Türkiye’de kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri, toplumsal bir sorun olarak gündemdeki yerini korumaktadır. Kadın Savunma Ağı ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu gibi sivil toplum kuruluşlarının yürüttüğü titiz çalışmalar, bu konudaki farkındalığı artırmakta ve önemli veriler sunmaktadır. Bu kuruluşların yayınladığı raporlar, Türkiye’deki kadınların karşılaştığı zorlukları ve tehlikeleri detaylı bir şekilde ortaya koymaktadır.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun 2024 Nisan ayı raporuna göre, sadece bir ay içinde 32 kadın katledilmiş ve 13 şüpheli kadın ölümü gerçekleşmiştir. Bu rakamlar, kadına yönelik şiddetin ve cinayetlerin sadece bir ayda ne denli yüksek bir seviyeye ulaştığını gözler önüne sermektedir. Şubat 2024 raporunda ise 36 kadın cinayeti ve 17 şüpheli kadın ölümü kaydedilmiştir. Ocak ayında da benzer bir tablo ile 31 kadın cinayeti ve 21 şüpheli kadın ölümü rapor edilmiştir. Bu veriler, kadın cinayetlerinin ve şüpheli ölümlerin yıl boyunca devam eden bir sorun olduğunu açıkça göstermektedir.

Raporlarda dikkat çeken bir diğer nokta ise, öldürülen kadınların büyük bir kısmının, hayatlarına dair kararlar almak istemeleri gibi nedenlerle katledildikleridir. Örneğin, boşanmak istemek, barışmayı reddetmek, evlenmeyi reddetmek veya ilişkiyi sonlandırmak istemek gibi sebeplerle kadınların hayatlarına son verilmiştir. Bu durum, kadınların kendi hayatları üzerindeki hakimiyetlerinin erkek şiddeti tarafından nasıl gasp edildiğinin acı bir göstergesidir.

Kadın cinayetlerinin ve şüpheli kadın ölümlerinin görünmez kılınması, adil yargılama yapılmaması ve caydırıcı cezaların uygulanmaması, bu sorunun devam etmesinde önemli rol oynamaktadır. Kadınların kim tarafından ve neden öldürüldüğünün tespit edilememesi, şiddetin ve cinayetlerin önlenmesindeki en büyük engellerden biri olarak karşımıza çıkmaktadır.

Bu raporlar, aynı zamanda, devletin ve ilgili bakanlıkların kadın cinayetlerini önlemek için somut adımlar atması gerektiğini vurgulamaktadır. Kadın cinayetlerini durdurmak için gerekli mekanizmaların harekete geçirilmesi, önleyici tedbirlerin uygulanması ve şiddetin her türlüsüne karşı etkin mücadele edilmesi gerekmektedir.

Kadın Savunma Ağı ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun çalışmaları, bu konuda atılacak adımlar için yol gösterici olabilir. Toplumun her kesiminin bu raporlardan çıkaracağı dersler ve alacağı aksiyonlar, Türkiye’de kadınların daha güvenli ve eşit bir yaşam sürdürebilmeleri için hayati önem taşımaktadır.

Kadına yönelik şiddet ve cinayetler, sadece Türkiye’nin değil, tüm dünyanın ortak sorunudur. Bu nedenle, uluslararası toplumun da bu konuda duyarlılık göstermesi ve destek olması beklenmektedir. Kadınların yaşam haklarını korumak ve onlara hak ettikleri saygıyı göstermek, tüm insanlığın sorumluluğundadır.

Türkiye’deki kadınların durumu, sadece rakamlarla ifade edilebilecek bir mesele değildir. Her bir rakam, bir hayatı, bir aileyi, bir toplumu ve geleceği temsil etmektedir. Bu nedenle, kadına yönelik şiddet ve cinayetlerle mücadele, sadece kadınlar için değil, tüm toplum için öncelikli bir konu olmalıdır.

NHY, Eda Kaya