2024 yılının ilk üç ayında Türkiye’de iş kazaları sonucu yaşanan işçi ölümleri, iş güvenliği konusunda ciddi endişeleri gündeme getirmiştir. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi tarafından yayınlanan rapora göre, Ocak ayında 161, Şubat ayında 149 ve Mart ayında ise 115 olmak üzere toplamda en az 425 işçi hayatını kaybetmiştir. Bu rakamlar, iş yerlerindeki güvenlik önlemlerinin acilen iyileştirilmesi gerektiğinin acı bir hatırlatıcısıdır.
Ocak ayında 161 can kaybı ile başlayan bu üzücü istatistik, Şubat’ta 149 ve Mart’ta 115 ile devam etmiştir. Bu sayılar sadece soğuk istatistikler değil, aynı zamanda işe giderken evlerinden ayrılan ve bir daha geri dönemeyen bireyleri temsil etmektedir. Rapor, ayrıca İstanbul Gayrettepe’deki Masquerade gece kulübünde çıkan yangında 29 işçinin hayatını kaybettiği trajik olaya da ışık tutmaktadır. Bu olay, iş yerinde güvenlik ve işçi hakları konusunda daha geniş bir tartışmayı tetiklemiştir.
Özellikle inşaat, yol işkolunda, taşımacılık işkolunda, tarım ve orman işkolunda, metal işkolunda ve daha birçok alanda yaşanan ölümler, Türkiye’nin iş sağlığı ve güvenliği alanında hala ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğunu gösteriyor.
Raporlara göre, üç aylık dönemde İstanbul, İzmir, Konya, Bursa, Gaziantep ve Şanlıurfa gibi şehirlerde iş cinayetlerinde önemli sayıda işçi hayatını kaybetti. Ancak bu trajik olaylar sadece Türkiye ile sınırlı kalmadı; kısa vadeli çalışmak için yurtdışına giden veya Türkiye menşeli şirketlerde çalışan işçiler de iş cinayetleri sonucu yaşamlarını yitirdi.
İş cinayetlerinin nedenleri arasında ezilme, göçükler, trafik kazaları, yüksekten düşmeler, kalp krizleri, patlamalar, zehirlenmeler ve daha birçok faktör yer alıyor. Bu nedenlerle 425 işçi, sadece üç aylık bir dönemde hayatını kaybetti.
Ölen işçiler arasında çocuklar ve gençler de bulunuyor. 14 yaş ve altı 4 çocuk işçi, 15-17 yaş arası 12 genç işçi ve 18-29 yaş arası 84 işçi yaşamlarını yitirdi. Bu durum, çocuk işçiliği ve genç işçilerin güvencesiz çalışma koşullarında ne kadar büyük risk altında olduklarını bir kez daha gözler önüne seriyor.
İş cinayetlerinin sektörel dağılımına bakıldığında, inşaat, yol işkolunda yaşanan 105 ölümün yanı sıra taşımacılık, tarım, metal, konaklama ve madencilik gibi sektörlerde de önemli sayıda işçi hayatını kaybettiği görülüyor.
Ölen işçilerin isimleri ise raporun en duygusal ve dokunaklı kısmını oluşturuyor. Bu isimler, sadece birer rakam olmaktan çıkıp gerçek birer insanın, birer ailenin kaybını temsil ediyor. İsimleri ve yaşamlarıyla hatırlanmaları gereken bu işçiler, ülkenin iş sağlığı ve güvenliği politikalarının ne kadar acil bir şekilde gözden geçirilmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatıyorlar.
2024 yılının ilk üç ayında yaşanan bu acı olaylar, sadece bir istatistik olmanın ötesinde, toplumun vicdanında derin izler bırakacak kadar büyük bir trajedi olarak tarihe geçti. Artık bu trajedilerin tekrarlanmaması için alınması gereken önlemler konusunda daha fazla zaman kaybedilemez.
NHY/ İSİG