İliç’te siyanürlü altın madeninde yaşanan göçük, çevre felaketine yol açtı. Maden sahasında çalışan işçiler, göçükten önce çatlaklar oluştuğunu ve yetkilileri uyardıklarını söylediler. Ancak maden şirketi, işçilerin taleplerini görmezden geldi ve çalışmaya devam etti. Sonuç olarak, 12 işçi hayatını kaybetti, 4 işçi yaralandı ve siyanür sızıntısı nedeniyle bölgedeki su kaynakları kirlendi.
Bu olay, Türkiye’de siyanürlü altın madenlerinin yarattığı sorunlara bir örnek. Siyanür, altın cevherini ayrıştırmak için kullanılan zehirli bir kimyasal. Siyanür sızıntısı, canlıların yaşamını tehdit ediyor ve doğal dengeyi bozuyor. Siyanürlü altın madenciliği, aynı zamanda toprak erozyonuna, orman tahribatına ve iklim değişikliğine katkıda bulunuyor.
Bu nedenle, siyanürlü altın madenciliğine karşı mücadele eden çevreciler, İliç’teki göçüğün ardından tepki gösterdiler. Çevreciler, hükümetin siyanürlü altın madenciliğini yasaklamasını ve maden şirketlerini denetlemesini istediler. Ayrıca, göçükte hayatını kaybeden işçilerin ailelerine tazminat ödenmesini ve yaralanan işçilere tedavi imkanı sağlanmasını talep ettiler.
Siyanürlü altın madenciliği, hem insan hem de doğa için büyük bir tehlike. Bu tehlikeyi önlemek için, siyanürlü altın madenciliğine son verilmesi ve alternatif yöntemlerin araştırılması gerekiyor. Aksi halde, İliç’teki gibi felaketlerin tekrarlanması kaçınılmaz olacak.
NHY/ Artı Gerçek