Ä°stanbul’da bulunan Cumartesi Anneleri ve insan hakları savunucuları, kayıp yakınlarının akıbetini öğrenmek ve faillerin yargılanması talebiyle Galatasaray Meydanı’nda buluÅŸtu. Bu 992. buluÅŸmada, gözaltında kaybedilen 45 yaşındaki Talat TürkoÄŸlu’nun akıbeti sorgulandı. Ä°nsan Hakları DerneÄŸi Kayıp Komisyonu’ndan Zeynep Yıldız, açıklamayı okudu.
BuluÅŸmada, “hafıza mekanı” olarak adlandırılan meydanın bariyerlerle kapatılmasına eleÅŸtiri getirilerek Anayasa Mahkemesi kararının uygulanması talep edildi ve TürkoÄŸlu’nun dosyası kamuoyuyla paylaşıldı. Açıklamada öne çıkanlar şöyle:
“Sosyalist kimliÄŸiyle tanınan 45 yaşındaki Talat TürkoÄŸlu, Ä°stanbul Avcılar’da yaşıyordu. 29 Mart 1996’da annesini ziyaret etmek için Edirne’ye gittiÄŸinde, Ä°stanbul’dan Edirne’deki evin kapısına kadar sivil polisler tarafından takip edildiÄŸini kardeÅŸlerine söyledi. Ailesinin yanında kaldığı süre boyunca bu durumu tanık oldular. 1 Nisan 1996’da Ä°stanbul’daki evine dönmek üzere yola çıktı ve o zamandan beri haber alınamadı.
“TürkoÄŸlu Ailesi, Ä°nsan Hakları DerneÄŸi ve Uluslararası Af Örgütü’nün tüm çabaları sonuçsuz kaldı. Resmi makamlar, Talat TürkoÄŸlu’nun gözaltına alınmadığını ve nerede olduÄŸunu bilmediklerini söyledi.
“1997 yılında JÄ°TEM mensubu Kasım Açık’ın yaptığı itiraflar basına yansıdı. Açık, Talat’ın eÅŸkâli, kullandığı saat, giysi, ayakkabı ve cüzdan bilgilerini detaylarıyla vererek, onun Edirne yakınlarında bulunan Çadırkent’te polisler, askerler ve itirafçılardan oluÅŸan bir ekip tarafından sorgulandığını ve iÅŸkenceyle öldürülen bedeninin Meriç Nehri’ne atıldığını söyledi.
“Bu beyanlar üzerine TürkoÄŸlu Ailesi, soruÅŸturmanın derinleÅŸtirilerek sürdürülmesi için savcılığa baÅŸvurdu. Ancak savcılık, etkin bir soruÅŸturma yürütmeden kovuÅŸturmaya yer olmadığı kararı verdi. AÄ°HM’e taşınan davada Türkiye, etkili bir soruÅŸturma yapmadığı ve Talat TürkoÄŸlu’nun yaÅŸama hakkını korumaya yönelik yükümlülüğünü yerine getirmediÄŸi gerekçesiyle mahkûm oldu.
“Edirne Savcılığı, AÄ°HM’in Türkiye’yi mahkûm etmesinin ardından yapılan baÅŸvuruyu zamanaşımı süresinin dolduÄŸu gerekçesiyle reddetti. Bu karar üzerine yapılan itiraz baÅŸvurusu da reddedildi.
“TürkoÄŸlu Ailesi, 18 AÄŸustos 2016’da Anayasa Mahkemesi’ne baÅŸvurdu. Ancak Anayasa Mahkemesi, baÅŸvurunun kabul edilemez olduÄŸuna karar verdi. Aile, kararın icrası için tekrar AÄ°HM’e baÅŸvurdu.
“Gözaltında kaybediliÅŸinin 28. yılında Talat TürkoÄŸlu dosyasında verilen tüm zamanaşımı kararlarının kaldırılmasını ve dosyanın yeniden açılarak etkin bir soruÅŸturma ve kovuÅŸturma yürütülmesini talep ediyoruz.”
Açıklamanın ardından konuÅŸan TürkoÄŸlu ailesinden Medine TürkoÄŸlu, kayıplarını aramaktan vazgeçmeyeceklerini belirtti ve Türkçe bilmeyen Kürt anneleri ile Kürtçe bilmeyen Türk annelerinin ortak acıda buluÅŸtuÄŸunu ifade etti. Anmaya katılmak için Almanya’dan geldiÄŸini belirten Sakine Toroman ise Ä°stanbul’un göbeÄŸinde gözaltında alınarak kaybedilen Hüseyin Toroman’ın ablası olduÄŸunu ve bu bariyerlerin kimleri koruduÄŸunu sorguladı.