Washington merkezli uluslararası sivil toplum kuruluşu Freedom House, her yıl düzenli olarak yayımladığı Freedom on the Net (İnternet Özgürlüğü) raporunun 2024 yılı versiyonunu kamuoyuna sundu. Bu kapsamlı rapor, dijital hakların korunması ve ihlallerin incelenmesi açısından büyük bir öneme sahip. Hem dünya genelinde hem de Türkiye’de internet özgürlüğünün durumu üzerine önemli bulgulara yer verildi. Bu yılki rapor, dijital dünyada baskıların arttığını, birçok ülkede internet kullanıcılarının daha sıkı gözetim ve sansürle karşı karşıya kaldığını ortaya koyuyor. Türkiye özelinde ise, son yıllarda hükümetin internet üzerindeki kontrolü daha da sıkılaştırdığı, ifade özgürlüğüne yönelik baskıların arttığı ve dijital aktivizmin önünde ciddi engellerin oluştuğu vurgulandı.
Dünya Genelinde İnternet Özgürlüğü: Artan Kısıtlamalar ve Baskıcı Uygulamalar
Freedom House’un 2024 raporu, dünya genelinde internet özgürlüğünün son 13 yılın en düşük seviyelerine gerilediğini gösteriyor. Toplamda 70’in üzerinde ülkede incelenen internet özgürlüğü, çeşitli kriterlere göre değerlendirilmiş ve birçok ülkenin bu alanda ciddi gerileme yaşadığı saptanmıştır. Özellikle Asya, Orta Doğu ve Afrika bölgelerinde, hükümetlerin interneti sıkı bir şekilde kontrol ettiği, çevrimiçi ifade özgürlüğünü kısıtladığı ve vatandaşların dijital faaliyetlerini izlemeye yönelik politikalar geliştirdiği ortaya kondu.
Raporda, Rusya ve Çin başta olmak üzere otoriter rejimlerin internet özgürlüğü üzerinde daha fazla baskı kurduğu belirtiliyor. Bu ülkeler, kullanıcıları izleme, sansür uygulama ve bilgi akışını kontrol etme gibi yöntemlerle internet ortamını sıkı denetim altına almış durumda. Çin, Büyük Güvenlik Duvarı politikalarıyla internet kullanıcılarının dünya genelindeki dijital bilgiye erişimini büyük oranda engellerken, Rusya hükümeti, özellikle savaş döneminde çevrimiçi medya ve sosyal medya platformlarına yönelik kısıtlamalarını yoğunlaştırdı.
ABD, Avrupa Birliği ve birçok Batı ülkesinde ise dijital hakların korunmasına yönelik çabalar devam ederken, dezenformasyonun önlenmesi adına yapılan düzenlemelerin, ifade özgürlüğüyle nasıl dengeleneceği tartışılmaya devam ediyor. Freedom House, dezenformasyonla mücadelede aşırıya kaçılmaması gerektiğini, bu düzenlemelerin ifade özgürlüğünü zedelemeden hayata geçirilmesi gerektiğini vurguluyor.
Türkiye: İnternet Özgürlüğü İhlalleri Derinleşiyor
Freedom House raporunun Türkiye ile ilgili bölümünde, ülkede internet özgürlüğünün ciddi bir erozyona uğradığı belirtiliyor. Türkiye, uzun yıllardır özgür olmayan ülkeler kategorisinde yer alıyor ve 2024 raporunda da bu konumunu koruyor. İnternet kullanıcılarının karşılaştığı kısıtlamalar, hükümetin çevrimiçi medya ve sosyal medya üzerindeki denetim mekanizmalarının genişlemesiyle daha da artmış durumda.
2024 yılı itibarıyla Türkiye’de hükümetin çevrimiçi içerikler üzerindeki denetimi oldukça güçlü. İfade özgürlüğüne yönelik baskıların, özellikle siyasi içerikli paylaşımlar ve eleştiriler konusunda yoğunlaştığı vurgulanıyor. Sosyal medya platformları, çeşitli yasalar aracılığıyla Türkiye’de faaliyet gösterebilmek için hükümetin taleplerine uyum sağlamak zorunda bırakıldı. 2020 yılında yürürlüğe giren Sosyal Medya Yasası ile başlayan bu süreç, 2024 itibarıyla daha katı bir hale geldi. Hükümetin, sosyal medya platformlarına getirdiği temsilcilik açma zorunluluğu ve içerik kaldırma talepleri, kullanıcıların çevrimiçi özgürlüklerini ciddi şekilde sınırlandırıyor.
Türkiye’de özellikle hükümetin eleştirilmesine dair yapılan paylaşımların engellendiği, internet sitelerinin ve sosyal medya hesaplarının kapatıldığı vakaların arttığı belirtiliyor. Bu bağlamda, Türk Ceza Kanunu ve Terörle Mücadele Kanunu gibi yasal düzenlemelerin sıkça kullanıldığına dikkat çekiliyor. Özellikle Twitter ve YouTube gibi platformlar üzerinden hükümet karşıtı eleştirilerin dile getirildiği hesapların bloke edilmesi, hesap sahiplerinin gözaltına alınması ve mahkemeye çıkarılması yaygın bir uygulama haline gelmiş durumda.
Freedom House’un raporuna göre, Türkiye’de internet ortamında devletin sıkı bir gözetim uyguladığı, sosyal medya platformlarına yönelik baskıların artarak devam ettiği bir süreç yaşanıyor. Ayrıca, dezenformasyonla mücadele adına çıkarılan yeni düzenlemeler, eleştirel sesleri daha da bastırma amacı taşıyor. 2022’de kabul edilen yeni medya yasası, dezenformasyon adı altında çevrimiçi içeriklerin daha sıkı kontrol edilmesini ve hükümetin belirlediği doğrulara uygun olmayan bilgilerin yayımlanmasının önüne geçilmesini hedefliyor. Bu yasa, ifade özgürlüğüne yönelik tehditleri artırıyor.
Dijital Aktivizm ve Sivil Toplum Üzerindeki Etkiler
Türkiye’de internet özgürlüğüne yönelik bu baskılar, aynı zamanda sivil toplum örgütleri ve dijital aktivistler üzerinde de büyük bir etki yaratıyor. Dijital hak savunucuları, ifade özgürlüğü, insan hakları ve demokratik değerler konusunda çevrimiçi platformlarda seslerini duyurmaya çalışırken, hükümetin sansür ve baskı politikalarıyla karşı karşıya kalıyorlar. Freedom House, Türkiye’deki dijital aktivizmin giderek daha zor bir hale geldiğini ve hükümetin bu grupları baskı altına almak için çeşitli yöntemler kullandığını belirtiyor.
Rapor, Türkiye’deki internet kullanıcılarının büyük çoğunluğunun hükümetin baskıcı politikalarından doğrudan etkilendiğini, dijital platformlarda ifade özgürlüğünün kısıtlandığını ve çevrimiçi ortamda özgür bilgi akışının engellendiğini ortaya koyuyor. Özgür internet ortamının sağlanması adına yapılan çağrılar, hükümetin dijital haklar üzerindeki baskılarını hafifletme konusunda yetersiz kalmış durumda.
Sonuç: İnternet Özgürlüğü İçin Mücadele Devam Ediyor
Freedom House’un 2024 İnternet Özgürlüğü Raporu, dünya genelinde internetin baskıcı rejimler tarafından daha sıkı bir kontrol altına alındığını ve dijital hakların tehlikede olduğunu gözler önüne seriyor. Türkiye’de ise durum, internet özgürlüğü açısından oldukça kötü bir seviyede. Hükümetin, sosyal medya ve internet üzerinde uyguladığı sansür politikaları, kullanıcıların ifade özgürlüğünü ciddi şekilde sınırlandırmakta. Dijital hakların korunması ve internet özgürlüğünün sağlanması için Türkiye’de ve dünya genelinde güçlü bir sivil toplum mücadelesi gerektiği açıkça görülüyor.
Kaynakça:
1. Freedom House, Freedom on the Net 2024 Raporu.
2.Türk Ceza Kanunu ve Terörle Mücadele Kanunu.
3.2022 Türkiye Dezenformasyon Yasası.