Dünya genelinde kuraklık dönemlerinin sıklığı artarken, kara üzerindeki su miktarında da belirgin bir düşüş yaşanıyor. Bu su kaybı okyanuslara taşınarak deniz seviyelerinin yükselmesine neden oluyor. Son yıllarda bu eğilim, bazı dönemlerde özellikle şiddetli hale geldi.
Seul Ulusal Üniversitesi’nden Ki-Weon Seo liderliğindeki uluslararası bir araştırma ekibinin Science dergisinde yayımladığı bir çalışmaya göre, 21. yüzyılda kara kütleleri büyük miktarda su kaybetti. Bu su kaybının deniz seviyeleri üzerindeki etkisi, belirli dönemlerde Kuzey Kutbu’ndaki buzulların erimesinden bile daha büyük oldu. Araştırmacılar, bu dramatik değişimin başlıca nedeninin iklim değişikliği olduğunu belirtiyor.
Kuraklıklar Artıyor, Toprak Suyu Kaybediyor
Son yıllarda, hem tarım sektörünü hem de çeşitli ekosistemleri olumsuz etkileyen kuraklık dönemlerinin giderek sıklaştığına dikkat çeken bilim insanları, bu durumun başlıca nedenleri arasında hava sıcaklıklarının artmasıyla buharlaşmanın hızlanması ve karasal bölgeler üzerindeki yüksek basınç sistemlerinin yağışları azaltması gibi faktörleri gösteriyor.
Ancak, küresel su döngüsündeki değişiklikleri incelemek oldukça zor. Özellikle yeraltı su seviyeleri ve toprak nemi gibi faktörler üzerinde doğrudan ölçümler yapmak güç olduğu için, araştırmacılar Avrupa Orta Vadeli Hava Tahmin Merkezi’nden (ECMWF) alınan meteorolojik verilerle 2002 yılından bu yana faaliyet gösteren Grace uydu çiftinin (Gravity Recovery and Climate Experiment) yerçekimi ölçümlerini bir araya getirerek analiz yaptı.
2000-2002 Döneminde Aşırı Su Kaybı Yaşandı
Çalışmanın bulgularına göre, 2000-2002 yılları arasında kara kütlelerinde yaşanan su kaybı 1614 gigaton (milyar ton) seviyesine ulaştı. Bu dönemde, Grönland ve Antarktika hariç tutulduğunda bile, büyük miktarda su kaybının yaşandığı ortaya çıktı.
Sonraki yıllarda, 2003-2016 döneminde ise su kaybı 1009 gigaton seviyesine geriledi, ancak bu bile küresel su dengesi açısından ciddi bir düşüşü temsil ediyor. Karşılaştırma açısından, Grönland’daki buz örtüsü 2000-2006 yılları arasında yaklaşık 900 gigaton kütle kaybetmişti – bu da kara üzerindeki su kaybının ne denli büyük bir sorun haline geldiğini gösteriyor.
Bu süreçte deniz seviyelerindeki değişimler de gözlemlendi: 2000-2002 yılları arasında sadece kara üzerindeki su kaybı nedeniyle deniz seviyesi yılda 1,95 mm yükseldi. 2016’ya kadar geçen sürede bu artış hızı yıllık 0,2 mm seviyelerine geriledi, ancak yine de önemli bir etkiye sahip oldu.
Su Kaybı Kıtaları ve Dünya’nın Dönüş Ekseni Üzerinde Etkili
Araştırmacılara göre, özellikle Güney Amerika, Doğu ve Orta Asya, Orta Afrika ve ABD’nin doğu bölgeleri kara su kaybından en fazla etkilenen yerler oldu. Bunun yanı sıra, bu kadar büyük ölçekli bir su kaybı Dünya’nın dönüş eksenini de etkiledi.
Dünya’nın dönüş ekseni, kutuplardan geçen sanal bir hat boyunca kayabilir. Çalışmada elde edilen bulgulara göre, 2000 yılından itibaren meydana gelen su kaybı nedeniyle Dünya’nın ekseni 2012 yılına kadar 45 santimetre kadar kaydı.
Bilim insanları, bu kaymanın temel nedenleri arasında deÄŸiÅŸen yağış düzenlerini ve atmosferdeki buhar basıncı açığını (Vapor Pressure Deficit – VPD) gösteriyor. VPD, atmosferin topraktan ve bitkilerden daha fazla nem çekmesine neden olan bir faktör olarak biliniyor ve kuraklıkları ÅŸiddetlendiriyor.
Gelecek İçin Kötümser Beklentiler
Araştırma ekibi, çalışmanın sonuçlarını değerlendirirken bu su kaybının büyük ölçüde iklim değişikliği kaynaklı olduğunu ve önümüzdeki yıllarda da geri dönüşünün pek mümkün görünmediğini belirtiyor.
Potsdam Üniversitesi’nden Luis Samaniego, Science dergisinde yayımlanan bir yorum yazısında, yapılan araştırmanın dünya su döngüsünde önemli bir değişimin yaşandığını güçlü delillerle ortaya koyduğunu ifade etti. Bilim insanları, eğer iklim değişikliği aynı hızla devam ederse, kara kütlelerinde su kaybının süreceğini ve bu durumun hem deniz seviyelerinde yükselmeye hem de kuraklık krizlerinin derinleşmesine neden olacağını öngörüyor.