Hava kirliliği, insan sağlığı üzerinde ciddi olumsuz etkileri olan bir çevre sorunudur. Hava kirliliğinin neden olduğu hastalıklar, erken ölümler ve yaşam kalitesinin düşmesi, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde maliyetlere yol açmaktadır. Bu maliyetleri azaltmak için, hava kirliliğinin kaynaklarını, seviyelerini ve etkilerini iyi anlamak ve uygun politikalar geliştirmek gerekmektedir.
Bu amaçla, Chicago Üniversitesi Enerji Politikası Enstitüsü (EPIC), dünyanın dört bir yanındaki hava kalitesi verilerini analiz ederek, hava kirliliğinin insan ömrü üzerindeki etkisini hesaplayan bir rapor yayınladı. Rapora göre, kirli hava solumak sağlık açısından en büyük riski oluşturuyor ve ortalama olarak insan ömrünü 2 yıldan fazla kısaltabiliyor.
Raporun başlıca bulguları şöyle:
- Dünya nüfusunun yüzde 84’ü, Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) belirlediği güvenli hava kalitesi standartlarının üzerindeki seviyelerde hava kirliliğine maruz kalıyor.
- Hava kirliliği, sigara içmekten, alkol kullanmaktan, trafik kazalarından veya bulaşıcı hastalıklardan daha fazla erken ölüme neden oluyor.
- Hava kirliliğinin en yüksek olduğu bölgelerde yaşayan insanlar, en düşük olduğu bölgelerde yaşayanlara göre ortalama 8 yıl daha az yaşıyor.
- Hava kirliliğinin en önemli kaynağı olan fosil yakıtların kullanımının azaltılması, hem iklim değişikliği ile mücadelede hem de insan sağlığının korunmasında büyük faydalar sağlayabilir.
Raporun yazarlarından Prof. Michael Greenstone, “Hava kirliliği, insanların yaşam süresini ve kalitesini önemli ölçüde etkileyen gizli bir katildir. Bu rapor, hava kirliliğinin gerçek maliyetini ortaya koymakta ve bu sorunu çözmek için acil eylem çağrısında bulunmaktadır” dedi.
NHY/ BBC Türkçe
