Guterres: ”Göçmenlerle dayanışma hiç bu kadar acil ve önemli olmamıştı”

 

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri António Guterres, ”Göçmenlerle dayanışma, hiç bu kadar acil ve önemli olmamıştı. Bugün, her zamankinden daha fazla insan doğdukları ülkeden başka bir ülkede yaşıyor. Pek çok kişi kendi isteğiyle göç ederken, pek çoğu da ihtiyaçtan dolayı evi terk ediyor” dedi.

BM’nin, 2000 yılında,  18 Aralık günü “Uluslararası Göçmenler Günü” olarak kabul ederek, Dünya çapında göçmenlerin yaşamları, sıkıntı ve sorunları hakkında farkındalık oluşturmayı hedeflemişti.

2020’de yaklaşık 281 milyon insan uluslararası göçmendi ve bu sayı küresel nüfusun yüzde 3,6’sına denk geliyor.

António Guterres mesajında, hareket halindekilerin “yaygın damgalama, eşitsizlikler, yabancı düşmanlığı ve ırkçılıkla karşı karşıya kalmaya devam ettiğini, göçmen kadın ve kız çocukları toplumsal cinsiyete dayalı şiddet riskiyle karşı karşıya ve destek aramak için daha az seçeneğe sahip” durumda olduğunu belirtti.

Guterres, pandemi nedeniyle sınırların kapatılmasıyla  birçok göçmenin geliri veya barınağı olmadan mahsur kaldığını, eve dönemediğini, ailelerinden ayrıldığını ve belirsiz bir gelecekle karşı karşıya olduğunu dile getirerek, “Yine de pandemi boyunca göçmenler her yerde toplumları zenginleştirdi ve bilim adamları, sağlık alanındaki çalışan başta hekimler olmak üzere tüm çalışanlar olarak genellikle pandemi müdahalesinin ön saflarında yer aldı” dedi.

Potansiyeli kullanma

2021’in Uluslararası Göçmenler Günü teması ”İnsan hareketliliğinin potansiyelinden yararlanmak” olarak belirlendi.

BM Genel Sekreterine göre, dünyanın bu hedefe ulaşmak için daha etkili uluslararası işbirliğine ve daha şefkatli bir yaklaşıma ihtiyacı var ve ”Bu duruma, sınırları insanca yönetmek, herkesin insan haklarına ve insani ihtiyaçlarına tam olarak saygı göstermek ve göçmenlerin ulusal COVID-19 aşı planlarına dâhil edilmesini sağlamak anlamına geliyor. Guterres, ”Bunun, aynı zamanda, düzenli giriş için yolları tanımlamak ve derin eşitsizlikler ve insan kaçakçılığı gibi göçün itici güçlerini ele almak” olduğunu da söyledi.

2022 yılında,  Uluslararası Göç İnceleme Forumu; Güvenli ve Düzenli Göç için Küresel İlkeler Sözleşmesi’nin uygulanmasında kaydedilen ilerlemeyi değerlendirecek.

BM Genel Sekreteri için bu, “daha ​​dirençli, adil ve sürdürülebilir toplumlar inşa etmeye çalışırken göçmenlerin tam olarak dahil edilmesini sağlama çabalarını ilerletmek için bir fırsat.”

Guterres, Birleşmiş Milletler Network’ü (Göç Ağı) tarafından  Küresel İlkeler Sözleşmesi’ni güçlendirmek ve üye devletleri ve diğerlerini katılmaya teşvik etmek için başlatılan taahhüt kampanyasından da söz etti.

Göçmen karşıtı duygu

2021 Uluslararası Göçmenler Günü, Uluslararası Göç Örgütü’nün (IOM) kurulmasına yol açan tarihi Brüksel Konferansı’nın neredeyse tam 70. yıldönümüne denk geliyor.

IOM Genel Direktörü António Vitorino mesajında, ”Son yıllarda göç daha yaygın hale gelmiştir” dedi ve ”COVID pandemesi nedeniyle ortaya çıkan ekonomik kargaşa nedeniyle kapalı sınırlar ve parçalanmış aileleri, yalın görüntülerini hatırlatarak durum tespiti” yaptı.

Vitorino’ya göre,  ”küresel salgın aynı zamanda yeni bir göçmen karşıtı duyarlılık dalgası ve göçmenlerin siyasi piyonlar olarak artan şekilde araçsallaştırılmasını da beraberinde getirdi.” Antonio Vitorino, “Her ikisi de kabul edilemez” dedi ve göçmen işçilerin herkesi güvende tutmadaki öneminin de altını çizdi. Ayrıca, “Yaşadıkları ülkelerdeki olumlu sosyal ve ekonomik etki ve geçen yıl düşük ve orta gelirli ülkelerdeki topluluklara havale edilen 540 milyar dolar, hepimizin yararlandığı endüstri, girişimcilik ve topluluk önlemleridir” dedi.

IOM Genel Direktörü, insan hareketliliğinin tam potansiyelini gerçekleştirmek için iki şeyin olması gerektiğini belirtti ve bunları şöyle sıraladı: ”İlk olarak, hükümetler sözden eyleme geçmeli ve yasal statülerine bakılmaksızın göçmenleri sosyal ve ekonomik iyileşme planlarına dâhil etmelidir. İkincisi, ulusal egemenliğe ve hareket halindeki insanların insan haklarına saygı duyan yasal göç kanallarını güçlendirmeliler.”

Vitorino, “Kapsamlı bir yaklaşım, insanları göç yolculuklarında çok sık mağdur eden savunmacı duruşu bir kenara bırakmamızı gerektiriyor” dedi.

Irkçılık ve eğitim

UNESCO Genel Direktörü Audrey Azoulay’a göre,  ”koranavirüsün dolaşımını durdurma ihtiyacı daha iyi bir yaşama erişimi tehlikeye atmamalı.” Azoulay, ”Artan çatışmalar, artan gıda güvensizliği ve iklim acil durumu ile zorunlu göçe yol açan faktörleri daha belirgin hale geldiğini” belirtti.

Audrey Azoulay, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) tarafından Kasım 2021 ayında yayınlanan ve zorla yerinden edilenlerin sayısının on yılda ikiye katlandığını gösteren bir rapora  dikkat çekerek, bunun, ”savunmasız insanları korumak için harekete geçmenin ne kadar acil olduğunu gösterdiğini” ifade etti.

Bu kişilerin “sıklıkla” ayrımcılık ve ırkçılık mağduru olduklarını vurgulayan Azoulay, UNESCO’nun  geçen yıl üye devletler tarafından başlatılan Irkçılığa Karşı Küresel Çağrı’nın  ardından yeni bir yaklaşım geliştirdiğini söyledi.

Audrey Azoulay, UNESCO’nun “Göç, Yerinden Edilme ve Eğitim: Duvarlar Değil Köprüler Kurmak” başlıklı raporunun bulgularını da vurguladı ve eğitimin “genellikle diğer, daha istikrarlı ufuklara doğru ilk adım” olduğunu kaydetti.

Göçmenlerin tutuklanması 

Dünyanın her yerinde kadın ve çocukların da aralarında bulunduğu milyonlarca göçmen, statüleri nedeniyle gözaltına alınmaya devam ediyor.

Gün dolayısıyla bir açıklama yapan bağımsız insan hakları uzmanları üye devletleri bu uygulamaya son vermeye ve göçmen çocukları gözaltına almayı derhal durdurmaya çağırdı. Açıklamada, “İnsanlara yalnızca bir Devlet sınırını düzensiz geçiş yaptıkları veya uygun belgelere sahip olmadıkları için suçlu muamelesi yapılmamalıdır. Bu kişilerin toplu olarak gözaltına alınması, göçmen kontrolünün gelişigüzel bir önlemi olarak görülemez” denildi.

Uzmanlara göre, uluslararası hukuk tarafından yasaklanmış olmasına rağmen, 1990’lardan bu yana göçmen göz altılarının kullanımında önemli bir artış oldu.Gözaltı, anksiyete, depresyon, dışlanma ve travma sonrası stres bozukluğu dahil olmak üzere ruh sağlıkları ve hatta intihar riski de dahil olmak üzere göçmenlerin sağlık ve kişisel bütünlükleri üzerinde önemli bir etkiye sahip.

Özel raportörler ve bağımsız uzmanlar, Cenevre merkezli BM İnsan Hakları Konseyi  tarafından belirli bir insan hakları temasını veya bir ülkenin durumunu incelemek ve bu konuda rapor  vermek  üzere atanıyor. Bu uzmanlar gönüllülük esasına göre çalışıyor.