Gözaltılar ve Terör: Hedef Soyut Kavramlar Üzerine Bir Değerlendirme

DİSK’e (Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu) bağlı Genel-İş Sendikası yöneticilerinin gözaltına alınması, işçi sınıfı mücadeleleri ve demokratik hakların baskılanması tartışmalarını tekrar gündeme taşıdı. Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan ve Mersin Şube Başkanı Kemal Göksoy’un, sabah erken saatlerde evlerine yapılan baskınlarla gözaltına alınması, DİSK üyeleri tarafından Beşiktaş’taki Genel Merkez önünde protesto edildi.

Soyut “Terör” Suçlaması Eleştirisi

DİSK İstanbul Bölge Temsilcisi Asalettin Arslanoğlu, gözaltıların “soyut bir terör suçlaması” üzerinden meşrulaştırılmaya çalışıldığını belirterek, bunun işçi sınıfını sindirme ve toplumu bölerek yönetme girişimi olduğunu söyledi. Arslanoğlu, bu tür uygulamaların işçi hakları mücadelesini hedef aldığını vurguladı:

“İşçilerin gelir adaletsizliği ve kıdem tazminatı gibi haklı taleplerini susturmak, sendikal faaliyetlerden suç üretmeye çalışmak açık bir baskı politikasıdır.”

DİSK’in geçmişte de baskılara karşı direndiğini hatırlatan Arslanoğlu, Kemal Türkler ve Abdullah Baştürk gibi emek liderlerinin önderliğinde yaşanan zorlu süreçlere rağmen örgütün varlığını koruduğunu ifade etti. 12 Eylül askeri darbesinde yaşanan ağır baskıları anımsatarak, “DİSK yoluna devam etti” ifadesiyle mücadele kararlılığını dile getirdi.

Emeğin Türkiye’sine Saldırı

Protestolar sırasında yapılan açıklamalar, gözaltıların yaklaşan asgari ücret belirleme sürecinde DİSK’in eleştirilerini susturmaya yönelik bir girişim olduğunu iddia etti. DİSK yöneticileri, bu baskının amacının gelir ve vergideki adaletsizliklere karşı yükselen işçi tepkilerini bastırmak ve mevcut ekonomik düzenin devamını sağlamak olduğunu savundu.

DİSK, bu gözaltıları yalnızca bireysel bir müdahale değil, emeğin hakları için verilen genel mücadelenin hedef alınması olarak değerlendirdi. “Emeğin Türkiye’si” olarak tanımlanan bu mücadelede sendika, demokratik değerlerin korunması ve işçi haklarının savunulmasının ayrılmaz bir parçası olduğuna dikkat çekti.

DİSK’in Talepleri

Arslanoğlu, gözaltına alınan sendika yöneticilerinin bir an önce serbest bırakılması gerektiğini belirtti. Ayrıca, sendikal faaliyetlerin kriminalize edilmesine karşı işçilerin hak mücadelesini sürdüreceklerini vurguladı:

“DİSK haksızlığa ve hukuksuzluğa teslim olmadı ve asla teslim olmayacaktır.”

Bu gelişme, Türkiye’de sendikal haklar ve işçi sınıfı mücadelesine yönelik baskıların yoğunlaşmasıyla ilgili tartışmaları daha da derinleştiriyor.