Almanya’da erken genel seçimlere sayılı günler kala, ülkenin dört bir yanında aşırı sağa ve ırkçılığa karşı protestolar devam ediyor. Frankfurt’ta düzenlenen büyük mitinge yaklaşık 20 bin kişi katılarak, “Sevgiyi seç, nefreti ve ayrımcılığı değil” mesajı verdi. Christopher-Street-Day (CSD) Hareketi tarafından düzenlenen ve 70’ten fazla kuruluşun desteklediği eylem, aşırı sağın yükselişine karşı demokrasi ve hoşgörü çağrısı niteliğinde gerçekleşti.
Frankfurt’ta Tarihi Miting
Frankfurt’un kent merkezinde, Zeil’den Paulskirche’ye, Römer Meydanı’ndan Main Nehri kıyısına kadar uzanan geniş bir alanda toplanan kalabalık, “Hiçbir zaman, şimdi”, “33’e beş var”, “Frankfurt’ta aşırı sağa yer yok”, “Demokrasinin alternatifi yok” gibi sloganlarla aşırı sağa karşı sesini yükseltti. Miting, sembolik olarak saat 12.00’ye beş kala başladı ve katılımcılar, Solingen, Magdeburg ve Münih saldırılarında hayatını kaybedenler ile tüm aşırı sağ şiddeti kurbanları için bir dakikalık saygı duruşunda bulundu.
Tarihten Alınan Ders: Susma, Yüzünü Çevirme
Frankfurt Büyükşehir Belediye Başkanı Mike Josef, mitingde yaptığı konuşmada, göçmenlerin toplumun ayrılmaz bir parçası olduğunu vurguladı. Suriyeli mülteci bir anne babanın oğlu olan Josef, “Sorunların sorumlusu olarak gösterilmek istenen göçmenler, işyerlerinde, hastanelerde, yuvalarda, itfaiyede ve poliste bizim iş arkadaşlarımız. Hatta bu güzel kentin belediye başkanı bile bir göçmen kökenli. Her insanın onuru dokunulmazdır” dedi.
Josef, Holokost’tan kurtulan Eva Szepesi’nin Federal Meclis’te yaptığı konuşmaya atıfta bulunarak, “Katliam Auschwitz ile başlamadı. Katliam, insanların susması ve yüzünü çevirmesiyle başladı” sözlerini hatırlattı. Josef, “Bu nedenle susmamamız ve görmezden gelmememiz çok önemli. Bir araya gelerek sesimizi yükseltmeliyiz. Bu, tarihten aldığımız en önemli ders ve tarihin bize yüklediği sorumluluktur” diye konuştu.
Aşırı Sağın Hedefindeki Gruplar: Göçmenler, LGBTQ+ Bireyler ve Muhalifler
Mitingde, aşırı sağcıların farklı kökenlerden gelenler, farklı düşünenler ve LGBTQ+ bireylere yönelik nefret söylemlerine dikkat çekildi. CSD üyeleri, Nazilerin 2. Dünya Savaşı sırasında 15 binden fazla homoseksüeli toplama kamplarında öldürdüğünü hatırlatarak, “Hayatlarımızdan endişe duyduğumuz bir dönemde olmak istemiyoruz. Toplum olarak birbirimize sahip çıkmak zorundayız. Seçim sonuçları ne olursa olsun, toplumu bölmelerine izin vermemeli ve demokrasiye sahip çıkmalıyız” mesajını verdi.
Eintracht Frankfurt Onursal Başkanı’ndan Cesur Çıkış
Eintracht Frankfurt Onursal Başkanı Peter Fischer, mitingde yaptığı konuşmada, aşırı sağcıların kendisine 4 bin 400’ün üzerinde dava açtığını belirterek, “Aşırı sağcılardan korkmuyorum. Onların nefret duyguları yaymalarına engel olmaya devam edeceğim” dedi. Fischer, sahneye çıkarak Frankfurt şarkısını söyledi ve kalabalığa moral verdi.
Hessen Eyaletinde Yayılan Protestolar
CSD mitingleri, Hessen eyaletinin Darmstadt ve Wiesbaden kentlerinde de büyük ilgi gördü. CSD hareketi, yaptığı çağrıda, sosyal ve siyasi durumun özellikle azınlıklar için giderek daha tehlikeli hale geldiğini belirterek, “Üslup giderek düşmanca bir hal alıyor ve aşırı sağcı partiler güçleniyor. Buna karşı çıkmanın ve ülkemizi nefretleriyle zehirlemek isteyen Naziler, aşırı sağcılar, demagoglar ve kundakçılar hakkında ne düşündüğümüzü açıkça ortaya koymanın zamanı geldi” ifadelerini kullandı.
Sonuç: Demokrasi ve Hoşgörü İçin Mücadele
Frankfurt’ta düzenlenen miting, Almanya’nın aşırı sağa karşı verdiği mücadelenin önemli bir adımı oldu. Binlerce kişi, nefret söylemlerine ve ayrımcılığa karşı bir araya gelerek, demokrasi ve hoşgörü mesajı verdi. Seçimlere yaklaşırken, bu tür eylemler, toplumun aşırı sağa karşı direncinin güçlü olduğunu gösteriyor. Ancak uzmanlar, aşırı sağın yükselişinin önlenmesi için daha fazla çaba gösterilmesi gerektiğini vurguluyor.
Almanya, tarihinden ders alarak, nefret ve ayrımcılığa karşı mücadelede kararlılığını sürdürüyor. Frankfurt’taki miting, bu mücadelenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlattı.