AKP’lilerin yanında safını almış, “saray savaşı” diyenlere ateş püskürüyor. “Savaşa Hayır” diyen Tabibler Odası’nı “bozgunculukla” suçluyor. Elinde yetkisi olsa, hiç tereddüt etmeden “bozguncu” diye nitelediği savaş karşıtlarını anında “vatana ihanet”ten duvarın dibinde kurşuna dizdireceğinden kuşkunuz olmasın. Aynı Hitler’in, on binlerce savaş karşıtını, Yahova Şahidi’ni, anti-faşisti, komünisti ve anarşisti “vatan haini” diye niteleyip kurşuna dizdirdiği gibi.
Gözü öylesine dönmüş ki, Tabibler Odası’nı ve diğer savaş karşıtlarını “bozguncu” olarak nitelerken, AKP iktidarının yedeğindeki ÖSO haydut ve katillerini bile “vatan kurtaran aslan” olarak desteklemekten çekinmiyor. Şu işe bakın, başından beri anti-emperyalist tutumda ısrar edip Suriye’deki emperyalist güdümlü kiralık güruhlara karşı çıkanlar bugün “bozguncu” olmuş, emperyalistlerin ve bölgesel hegemonyacıların desteklediği, ÖSO gibi silahlı katil güruhları “emperyalizme karşı savaşan kahramanlar” olarak alkışlanıyor.
Elbette ki bu, Türkiye’deki faşizmin tutumudur, kendisi de saf faşizmin temsilcisi. Ne var ki, CHP’liler bir faşistle nasıl tartışacaklarını bilmiyorlar. Çünkü bir başka ülkedeki askeri harekâta onay verdiğiniz an faşizmin sath-ı mailine girmişsiniz demektir. O noktadan sonra ÖSO ile birlikte hareket edilmesine karşı çıksanız ne olacak ki? Bir kere savaşa ve harekâta onay vermişsiniz. Bu, faşizmin saldırganlığı karşısında mücadeleyi kaybettiğinizin açık kabulüdür. Neden Ahmet Hakan’ın tartışma programında bir tane HDP’li yok. Çünkü HDP, saldırgan savaş taraftarı koalisyonun ya da konsensüsünün karşısında yer alıyor. Faşizmin sınırlarını zorlardı bu.
Yarın sabah erken bir saatte dizimden ameliyat olacağım. Erkenden uyumam gerekiyordu. CNN’de Ahmet Hakan’ın programnı 23.00’e kadar izlemek zorunda kaldım ve alelacele bu yazıyı yazıyorum. Belki güzel ve ikna edici argümanlar getiremeyeceğim bu yazıda. Yine de yazmak gereğini duydum. Benim açımdan uyku ilacı gibi bir şey bunu yazmak.
Tutumumu apaçık ortaya koyuyorum. Faşizmin gürültüsüne ve tehditlerine bırakılmamalıdır meydan. Bir canımız var. “Sol”dan gelip faşizme iltihak eden ve savaş karşıtlarına saldıranların karşısında ne gücümüz varsa karşı durmak boynumuzun borcudur.
Başta Tabibler Odası, programda sözü geçen savaş karşıtı bildiriyi imzalayan 171 kişi de dahil olmak üzere tüm savaş karşıtlarını selamlıyorum.
Sarayın savaşına hayır.
Başka ülkelerde yürütülen her türlü askeri harekât yanlıştır ve bunun bedelini emekçiler, yoksullar, yoksul çocukları ödemektedir ve faşizmi durduramazsak ödemeye devam edecekler.
Kaynak: Gün Zileli Web Sayfası
- Kâbil!!! - 17 Ağustos 2021
- 50 yıl sonra bir 12 Mart değerlendirmesi… - 12 Mart 2021
- Nedir Yaklaşmakta Olan? - 6 Ocak 2021