Güvenlik güçlerinin terör örgütü PKK’ya yönelik operasyonları yoğunlaştırdığı ve bazı Güneydoğu kentlerinde sokağa çıkma yasağı uygulanan 2016 Ocak ayında askeri operasyonlara son verme çağrısında bulunan ‘Barış için Akademisyenler’ (BAK) adlı inisyatifin üyelerine açılan davanın Almanya’ya sığınan akedemisyenleri de kapsadığı öne sürüldü.
Alman Süddeutsche Zeitung, NDR ve WDR televizyon kanallarının ortak haberine göre, o dönemde “Bu suça ortak olmayacağız” adlı bildiriye imza atan, ardından Almanya’ya sığınan akademisyenler hakkında ‘terör örgütü propagandası’ iddiasıyla dava açıldığı iddia edilirken, tam olarak Almanya’da bulunan kaç akademisyenin davadan etkilendiği konusunda net bir bilgi verilmedi..
Çıkan haberlerde, en az beş kişiye savcılıktan tebligat ulaştığı, diğerlerinin tebligatlarının da önümüzdeki günlerde peyderpey gönderileceği öne sürüldü.
‘Barış için Akademisyenler’ bildirisini imzalayan bin 128 akademisyenden yaklaşık yüze yakınının Almanya’da yaşadığı ifade ediliyor.
Ekim ayı başında, Galatasaray ve İstanbul Üniversitesi’nde ‘Barış için Akademisyenler’ açıklamasına imza atan akademisyenler hakkında dava açıldığı ve davaların duruşmalarının, Aralık’ın ilk haftası görüleceği açıklanmıştı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, bildiriye imza atan akademisyenler hakkında “hakikatleri ters yüz ederek ve çarpıtarak suç işlemişlerdir” denilirken, imzacıların “basın ve yayın yoluyla yurtiçinde ve yurtdışında Türkiye Cumhuriyeti devleti, hükümeti, yargı, ordu ve emniyet güçleri aleyhine karalama kampanyaları düzenlediği” savunulmuştu.
Alman basınındaki haberlerde, söz konusu iddianamenin Almanya’daki akademisyenler için de geçerli olacağı öne sürüldü. Geçen yıl Nisan ayında haklarında dava açılan ve tutuklanarak hakim karşısına çıkarılan ‘Barış için Akademisyenler’ inisyatifi destekçisi bazı akademisyenler ilk duruşmada tahliye edilmişti.
Türkiye’den gelerek, Almanya’ya sığınanların sayısında yaşanan artış ve sığınmacılar arasında, akademisyenlerin yanısıra, 15 Temmuz’daki başarısız darbe girişiminden kaçan FETÖ’yle bağlantılı isimlerin de bulunması iki ülke arasında gerilime neden olan bir konu.
Federal İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere, bundan kısa bir süre önce 2017 yılının Ocak-Eylül ayları arasında 5 bin 752 Türk vatandaşının Almanya’ya iltica başvurusunda bulunduğunu, bu sayının 2016 yılının aynı döneminde 3 bin 793 olarak kaydedildiğini açıkladı.
Basında çıkan haberlerde sıklıkla, diplomatik pasaport sahipleriyle, askeri personel, yargı mensubu ve üst düzey bürokratların aile üyeleriyle birlikte iltica başvurusunda bulunduğu öne sürülüyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Türk hükümeti çeşitli ortamlarda, FETÖ yanlısı sığınmacıların Türkiye’ye iadesinin sağlanmasını talep etti.
Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan Haziran ayında Hamburg’da düzenlenen G20 Zirvesi öncesinde yaptığı açıklamada, Türkiye’nin FETÖ taraftarları iade edilene kadar Almanya’yı teröristleri koruyan bir ülke olarak göreceğini belirtmişti.
Almanya ise “Türkiye’ye yönelik özel bir uygulama olmadığını” vurgulayarak, “Federal Göç ve Uyum Dairesi kararlarını yasalar çerçevesinde tek başına veriyor. Bu kuşkusuz Türklerin yaptığı başvurular için de geçerli” şeklinde bir açıklamayla Ankara’nın isteğini reddetmişti.
Kaynak: Amerikanın Sesi, Cem Dalaman
- Bilim İnsanları, Bazı Kişilerin Neden Covid Olmadığını Buldu - 21 Haziran 2024
- Tüketicinin İyimserliği Azalıyor - 21 Haziran 2024
- Akşener, Erdoğan’dan Ne İstedi? - 7 Haziran 2024