Afrika Yavaş Yavaş İkiye Bölünüyor

Jeolojik hareketler kıtayı ikiye ayırıyor, yeni bir okyanus doğabilir

Afrika kıtası, insan gözüyle fark edilmeyecek kadar yavaş ama etkileri bir gün kıtalar haritasını yeniden çizecek kadar büyük bir jeolojik sürecin ortasında. Bilim insanlarının “Doğu Afrika Yarık Sistemi” (East African Rift System – EARS) adını verdiği bu devasa kırık hattı, Somali ve Nubian plakalarını birbirinden ayırarak Afrika kıtasının doğusunu yavaş yavaş koparıyor.

Yaklaşık 22 milyon yıl önce başlayan bu ayrışma, bugün her yıl yaklaşık yarım santimetrelik bir hızla ilerliyor. İlk bakışta önemsiz gibi görünen bu hareket, kıtanın geleceğinde dramatik değişimlerin habercisi olabilir. Çünkü bilim dünyası, bu yarığın önümüzdeki milyonlarca yıl içinde yeni bir okyanus havzası yaratabileceği ve bu bölgeden yeni bir kıta parçasının doğabileceği görüşünde birleşiyor.

Yerin Derinliklerinden Gelen Güç: Afrika Süperplumu

Sürecin motor gücü ise yeryüzünün kilometrelerce altından yükselen devasa bir sıcak kaya kütlesi: Afrika Süperplumu. İskoçya’daki Glasgow Üniversitesi’nden jeologların yürüttüğü yeni bir araştırmaya göre, bu süperplum, litosferi yani Dünya’nın dış katmanını zayıflatıyor ve plakalar arasındaki ayrışmayı hızlandırıyor.

Profesör Fin Stuart ve ekibi, Kenya’daki Menengai jeotermal alanında yaptıkları ölçümlerde, Dünya’nın mantosundan gelen neon izotoplarını tespit etti. Bu izotoplar, hareketin yalnızca yüzeydeki tektonik kırıklardan değil, çok daha derin jeodinamik süreçlerden kaynaklandığını ortaya koyuyor. Profesör Stuart, “Derinliklerdeki devasa sıcak kaya bloğu, plakaları birbirinden ayırıyor ve Doğu Afrika’yı normalden yüzlerce metre daha yüksek tutuyor” diyerek bu gücün kıtayı yeniden şekillendirdiğine dikkat çekti.

Çatlaklar Artıyor, Süreç Hızlanıyor

Bölgedeki gözle görülür çatlaklar da teorilerin ötesinde, pratikte neler olup bittiğini açıkça gösteriyor. 2005 yılında Etiyopya’nın Afar bölgesinde 55 kilometre boyunca açılan dev yarık, 400’den fazla depremin tetiklediği devasa bir yer hareketinin ürünüydü. Bu olay, sadece teorik değil, aktif bir bölünmenin yaşandığını kanıtladı.

2018’de Kenya’da, Rift Vadisi boyunca açılan çatlak, yalnızca doğayı değil, insan yaşamını da etkiledi. Yolları ve yapıları bölen bu yarıklar, sürecin gündelik hayata yansıyacak kadar görünür hâle geldiğini gösterdi.

Yeni Bir Okyanus, Yeni Bir Kıta

Jeofizikçiler, bu yarılmanın deniz sularıyla dolacağı ve bir gün yeni bir okyanusun ortaya çıkacağı konusunda net. ABD’li deniz jeofizikçisi Ken Macdonald, “Aden Körfezi ve Kızıldeniz suları, Afar bölgesi üzerinden Doğu Afrika Rift Vadisi’ne akacak ve nihayetinde bu bölgeyi yeni bir okyanusla dolduracak,” diyerek olası senaryoyu açıkladı. Bu süreç sonunda, Somali, Etiyopya’nın doğusu, Kenya ve Tanzanya’nın bazı bölgeleri yeni bir kara parçası haline gelebilir — bağımsız bir kıta.

Bilim Kurgudan Gerçeğe: Coğrafyanın Evrimi

Bugün belki yalnızca bilim insanlarının haritalarında görülen bu ayrılma, milyonlarca yıl sonra Dünya haritasında yeni sınırlar çizebilir. Tıpkı milyonlarca yıl önce Pangea’nın parçalanarak bugünkü kıtaların doğmasına neden olması gibi, Afrika da kendi içinden bir başka kıtayı doğurmaya hazırlanıyor.

Yerkürenin devinimi sessiz ama kesin. Ve Doğu Afrika’da atılan bu jeolojik adımlar, gelecekte çocuklarımızın öğreneceği kıta adlarını bile değiştirebilir. Yeni okyanuslar, yeni kıtalar, ama aynı gezegen: Dünya, kendi haritasını yeniden yazıyor.


Kaynaklar:

  • Glasgow Üniversitesi Yer Bilimleri Araştırma Raporları

  • Macdonald, K. (2024). Tectonics of East Africa: Rift to Ocean

  • Geological Society of America Bulletin

  • Nature Geoscience