AB’den Yargıtay’ın Kavala kararına ilk tepki: AİHM kararlarının uygulanmaması ‘tam bir felaket’

Avrupa Parlamentosu Türkiye raportörü Nacho Sánchez Amor, Yargıtay’ın, Gezi Parkı gösterileri nedeniyle yargılanan Osman Kavala kararı ile ilgili kararı onamasına sert tepki gösterdi.

Sanchez, kararın Türkiye ve AB ilişkilerine de zarar vereceğini kaydederek, AİHM kararının siyasi değil bir yargı kararı olduğunu ve bütün Avrupa Konseyi üyelerinin bu kararlara uyması gerektiğini söyledi.

AB’nin Türkiye’nin üyelik müzakerelerini Kopenhag kriterleri üzerinden değerlendirdiğini işaret eden Sanchez, Türkiye’deki insan hakları alanında giderek geriyi gitmesinden endişe duyduklarını belirterek, bunun tam üyelik müzakereleriyle ilgili sürece de zarar verdiğini ifade etti.

Sanchez, “Türkiye’nin AB’ye katılım sürecini yeniden harekete geçirme yönündeki gerçek iradesini bir şekilde test etmemiz gerekiyor. İyi niyet açıklamaları, gerçek eylemlerle desteklenmediği sürece boş bir konuşmadan öte gitmiyor. Ne yazık ki son gelişmeler Türkiye’nin AB umutlarını baltalamaya devam ediyor. Bu adım da AB hedefinden uzaklaşma yönünde büyük bir adım.” dedi.

Karar Türkiye ve AB ilişkilerini nasıl etkileyecek?

Yargıtay’ın Kavala kararını onaması, Türkiye ve AB ilişkilerini daha da gerginleştirecek bir adım olarak görülüyor. AB, Kavala’nın serbest bırakılması için Türkiye’ye baskı yapıyordu. Kararın onaylanmasıyla AB, Türkiye’ye yönelik yaptırımlarını gündeme getirebilir.

AB, Türkiye’nin üyelik sürecini Kopenhag kriterleri üzerinden değerlendiriyor. Bu kriterlerin arasında hukukun üstünlüğü ve insan hakları da yer alıyor. Kavala kararı, Türkiye’nin hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanındaki geriye gidişine işaret ediyor. Bu durum, Türkiye’nin AB üyelik sürecini olumsuz etkileyebilir.

Kavala kararı, Türkiye’de insan hakları alanındaki baskıların artmasına neden olabilir. Hükümetin muhaliflere yönelik baskıları daha da artırması bekleniyor.