Türkiye’de İş Cinayetleri: 2025’in İlk Aylarında 299 İşçi Hayatını Kaybetti

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG) Ocak ve Şubat aylarını kapsayan raporu, iş cinayetlerinin Türkiye’de giderek kronikleşen bir sorun haline geldiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Rapora göre, yılın ilk iki ayında en az 299 işçi iş kazalarında hayatını kaybetti. Bu kayıpların arasında 9 çocuk işçi de yer alıyor. En yüksek ölüm oranı, üretken iş gücünün önemli bir bölümünü oluşturan 30-49 yaş aralığında kaydedildi. Ocak ve Şubat aylarında en az 115 işçi bu yaş grubunda yaşamını yitirdi.

Rapor, işçi ölümlerinin sadece rakamlardan ibaret olmadığını, ardında güvencesiz çalışma koşulları, denetimsiz iş yerleri ve işverenlerin sorumsuzluğunu bıraktığını ortaya koyuyor. İş kazalarının en yoğun yaşandığı sektörler taşımacılık, inşaat, ticaret, metal ve tarım olarak sıralanıyor. Şubat ayında sanayide 55, hizmet sektöründe 34, inşaatta 19 ve tarımda 13 işçi hayatını kaybetti. Ocak ayında ise hizmet sektöründe 56, sanayide 55, inşaatta 43 ve tarımda 23 işçinin ölümü kayıtlara geçti.

En Büyük Tehdit: Trafik ve Servis Kazaları

İş cinayetlerinin en sık görülen nedenleri arasında trafik ve servis kazaları ilk sırada yer alıyor. Çalışanların bir kısmı doğrudan taşımacılık sektöründe şoför olarak görev yaparken, diğer bir kısmı iş yerlerine ulaşım esnasında meydana gelen kazalarda yaşamını yitiriyor. İSİG raporuna göre, Ocak ayında işçi ölümlerinin yüzde 29’u, Şubat ayında ise yüzde 26’sı bu nedenle gerçekleşti. Yüksekten düşme, ezilme ve göçük altında kalma ile kalp krizleri de iş kazalarındaki temel ölüm nedenleri arasında bulunuyor.

Türkiye’de işçi sağlığı ve güvenliği konusunda yapısal sorunlar devam ederken, İstanbul en fazla işçi ölümünün yaşandığı kent oldu. Ocak ayında 30, Şubat ayında ise 16 işçi İstanbul’da hayatını kaybetti. Özellikle büyük şehirlerde sanayi ve inşaat sektöründeki yoğun çalışma temposu, işçilerin hayatını riske atan faktörlerden biri olarak öne çıkıyor.

Deprem Bölgesinde Yeniden İnşa: İşçilerin Hayatına Mal Olan Süreç

6 Şubat 2023’te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında yürütülen yeniden inşa çalışmaları, onlarca işçinin hayatına mal oldu. İSİG’in tespitlerine göre, 2023 yılında deprem bölgelerinde en az 51 işçi, 2024’te 107 işçi, 2025’in ilk 37 gününde ise en az 11 işçi inşaat alanlarında yaşamını yitirdi. Son iki yılda deprem bölgelerindeki inşaat çalışmalarında en az 169 işçi öldü.

Deprem bölgesindeki işçi ölümleri en fazla Gaziantep, Adıyaman ve Hatay’da yaşanırken, Adıyaman’ın İndere (Zey) Köyü’nde yürütülen TOKİ inşaatlarında son 10 ayda 10 işçinin öldüğü raporlandı. Bu veriler, afet sonrası yeniden yapılanma süreçlerinde iş güvenliği önlemlerinin yeterince alınmadığını ve işçilerin güvencesiz koşullarda çalıştırıldığını gösteriyor.

Çocuk İşçilik ve Artan Tehlike

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2023 verilerine göre ülke nüfusunun yüzde 26’sını çocuklar oluşturuyor. Ancak TÜİK’in 2020’de yayınladığı rapora göre, 2019 yılında 5 ila 17 yaş aralığında çalışan çocuk işçi sayısı 720 bin olarak tespit edildi. Bu çocukların yüzde 34,3’ü eğitim hayatına devam etmiyor.

Birleşmiş Milletler (BM) ve Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) ortaklaşa hazırladığı bir rapor, dünya genelinde çocuk işçiliğin son 20 yıldır ilk kez arttığını ortaya koyuyor. COVID-19 pandemisi sonrası milyonlarca çocuk daha fazla çalışmak zorunda kalırken, Türkiye’de de iş cinayetlerinde hayatını kaybeden çocuk işçi sayısındaki artış bu olgunun trajik bir yansıması olarak karşımıza çıkıyor.

İşçi ölümlerine dair veriler her ay yayınlanıyor olsa da, bu ölümleri önlemek için alınması gereken önlemler hâlâ yeterince hayata geçirilmiş değil. Denetimsiz çalışma koşulları, taşeron sisteminin yaygınlığı ve işverenlerin kar hırsı, işçileri her gün ölümle burun buruna getiriyor. İSİG’in raporları, bu ölümlerin münferit vakalar değil, sistematik bir sorun olduğunu açıkça gösteriyor.